بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِى ٱلنَّارِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ ذُوقُواْ مَسَّ سَقَرَ ﴿٤٨

O gün onlar yüzüstü sürüklenerek cehenneme atılırlar; «Ateşin vücudunuza değişini tadınız» diye.

— Seyyid Kutub

إِنَّا كُلَّ شَىْءٍ خَلَقْنَٰهُ بِقَدَرٍ ﴿٤٩

Biz her şeyi belirli bir plan uyarınca yarattık.

— Seyyid Kutub

وَمَآ أَمْرُنَآ إِلَّا وَٰحِدَةٌ كَلَمْحٍۭ بِٱلْبَصَرِ ﴿٥٠

Bizim buyruğumuz göz kırpması kadar kısa sürede gerçekleşen bir tek sözdür.

— Seyyid Kutub

وَلَقَدْ أَهْلَكْنَآ أَشْيَاعَكُمْ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ ﴿٥١

Biz sizin gibi sapıkları daha önce yokettik. Öğüt alan yok mu?

— Seyyid Kutub

وَكُلُّ شَىْءٍ فَعَلُوهُ فِى ٱلزُّبُرِ ﴿٥٢

Onların yaptıkları herşey defterlere geçmiştir.

— Seyyid Kutub

وَكُلُّ صَغِيرٍ وَكَبِيرٍ مُّسْتَطَرٌ ﴿٥٣

Küçük büyük bütün davranışları satırlara işlenmiştir.

— Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلْمُتَّقِينَ فِى جَنَّٰتٍ وَنَهَرٍ ﴿٥٤

Kötülüklerden sakınanlar cennetlerde ve ırmak kenarlarındadırlar.

— Seyyid Kutub

فِى مَقْعَدِ صِدْقٍ عِندَ مَلِيكٍ مُّقْتَدِرٍۭ ﴿٥٥

Güçlü hükümdarın katında güvenli bir konutta ağırlanacaklardır.

— Seyyid Kutub

AYARLAR