بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَأَنَّهُۥٓ أَهْلَكَ عَادًا ٱلْأُولَىٰ ﴿٥٠

Eski dönemlerde yaşamış Adoğullarını yokeden O'dur.

— Seyyid Kutub

وَثَمُودَاْ فَمَآ أَبْقَىٰ ﴿٥١

Semudoğullarının da. Kazıdı köklerini.

— Seyyid Kutub

وَقَوْمَ نُوحٍ مِّن قَبْلُۖ إِنَّهُمْ كَانُواْ هُمْ أَظْلَمَ وَأَطْغَىٰ ﴿٥٢

Daha önce de Nuh'un soydaşlarını yoketmişti. Çünkü onlar son derece zalim ve azgın kimselerdi.

— Seyyid Kutub

وَٱلْمُؤْتَفِكَةَ أَهْوَىٰ ﴿٥٣

Lût'un soydaşlarının yaşadıkları yöreleri alt üst eden O'dur.

— Seyyid Kutub

فَغَشَّىٰهَا مَا غَشَّىٰ ﴿٥٤

Buraları yerin dibine O geçirmiştir.

— Seyyid Kutub

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكَ تَتَمَارَىٰ ﴿٥٥

Ey insanoğlu, öyleyse Rabb'inin hangi nimetinden kuşku duyuyorsun?

— Seyyid Kutub

هَٰذَا نَذِيرٌ مِّنَ ٱلنُّذُرِ ٱلْأُولَىٰٓ ﴿٥٦

Bu Peygamber de eski uyarıcıların bir halkasıdır:

— Seyyid Kutub

أَزِفَتِ ٱلْءَازِفَةُ ﴿٥٧

Kıyamet günü iyice yaklaştı

— Seyyid Kutub

لَيْسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ كَاشِفَةٌ ﴿٥٨

Onun dehşetini Allah'tan başka hiç kimse başınızdan savamaz.

— Seyyid Kutub

أَفَمِنْ هَٰذَا ٱلْحَدِيثِ تَعْجَبُونَ ﴿٥٩

Bu Kur'an sizin tuhafınıza mı gidiyor?

— Seyyid Kutub

وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ ﴿٦٠

Onu dinlerken ağlayacağınıza gülüyorsunuz, öyle mi?.

— Seyyid Kutub

AYARLAR