بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰ ٣٨

Hakıykaten hiçbir günahkâr diğerinin günâh yükünü çekmez.

– Hasan Basri Çantay

وَأَن لَّيۡسَ لِلۡإِنسَٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ ٣٩

Hakıykaten insan için kendi çalışdığından başkası yokdur.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّ سَعۡيَهُۥ سَوۡفَ يُرَىٰ ٤٠

Hakıykaten çalışdığı ileride (kıyamet gününde mizanından) görülecek,

– Hasan Basri Çantay

ثُمَّ يُجۡزَىٰهُ ٱلۡجَزَآءَ ٱلۡأَوۡفَىٰ ٤١

Sonra buna en kâmil mükâfat verilecekdir.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلۡمُنتَهَىٰ ٤٢

Şübhesiz ki en son gidiş ancak Rabbinedir.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضۡحَكَ وَأَبۡكَىٰ ٤٣

Hakıykat şu: Güldüren de, ağlatan da Odur.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَمَاتَ وَأَحۡيَا ٤٤

Hakıykat şu: (Dünyâda) öldüren de, (âhiretde) dirilten de Odur.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّهُۥ خَلَقَ ٱلزَّوۡجَيۡنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلۡأُنثَىٰ ٤٥

(45-46) Hakıykaten meniden, (rahme) döküldüğü zaman, erkek ve dişi iki çifti o yaratdı.

– Hasan Basri Çantay

مِن نُّطۡفَةٍ إِذَا تُمۡنَىٰ ٤٦

(45-46) Hakıykaten meniden, (rahme) döküldüğü zaman, erkek ve dişi iki çifti o yaratdı.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّ عَلَيۡهِ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰ ٤٧

Şübhesiz ki (ölümden sonra) tekrar diriltmek de Ona âiddir.

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَغۡنَىٰ وَأَقۡنَىٰ ٤٨

Hakıykat şu (İnsanları) başkalarına muhtâc olmakdan o kurtardı ve O, sermâye saahibi kıldı.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu