بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَفَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي تَوَلَّىٰ ٣٣

Şimdi gördün a o çevrileni.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَعۡطَىٰ قَلِيلٗا وَأَكۡدَىٰٓ ٣٤

Ve biraz verip de dayatıvereni.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَعِندَهُۥ عِلۡمُ ٱلۡغَيۡبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ ٣٥

Gayb ilmi yanında da artık görüyor mu?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَمۡ لَمۡ يُنَبَّأۡ بِمَا فِي صُحُفِ مُوسَىٰ ٣٦

Yoksa haber mi verilmedi Musâ’nın suhufundaki.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِبۡرَٰهِيمَ ٱلَّذِي وَفَّىٰٓ ٣٧

Ve çok vefakâr olan İbrahim’inkindeki.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰ ٣٨

Ki doğrusu bir vizir çeken başkasının vizrini çekecek değil.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَن لَّيۡسَ لِلۡإِنسَٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ ٣٩

Doğrusu insanın sa'yinden başkası kendinin değil.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّ سَعۡيَهُۥ سَوۡفَ يُرَىٰ ٤٠

Ve elbette sa'yi yarın görülecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ يُجۡزَىٰهُ ٱلۡجَزَآءَ ٱلۡأَوۡفَىٰ ٤١

Sonra ona en değerli mükâfat verilecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلۡمُنتَهَىٰ ٤٢

Ve elbette nihayet Rabb’ine gidilecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضۡحَكَ وَأَبۡكَىٰ ٤٣

Hakikat odur güldüren ağlatan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu