بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلطُّورِ ١

Kasem olsun o Tur’a.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun; Tur'a.

– İbni Kesir

(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

– Diyanet İşleri

Andolsun «Tuur» a,

– Hasan Basri Çantay

Andolsun Tur'a.

– Seyyid Kutub

وَكِتَٰبٖ مَّسۡطُورٖ ٢

Ve yayılmış bir verakta.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Satır satır dizilmiş kitaba;

– İbni Kesir

(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

– Diyanet İşleri

(2-3) Neşredilmiş kâğıd (lar) içinde yazılı kitaba,

– Hasan Basri Çantay

Satır satır yazılmış Kitab'a;

– Seyyid Kutub

فِي رَقّٖ مَّنشُورٖ ٣

Yazılmış bir kitaba.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yayılmış ince deri üzerine.

– İbni Kesir

(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

– Diyanet İşleri

(2-3) Neşredilmiş kâğıd (lar) içinde yazılı kitaba,

– Hasan Basri Çantay

Yayılmış ince deri üzerine.

– Seyyid Kutub

وَٱلۡبَيۡتِ ٱلۡمَعۡمُورِ ٤

Ve beyti mamûra.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ma'mur eve.

– İbni Kesir

(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

– Diyanet İşleri

Ma'mur bir ev olan Ka'be'ye.

– Seyyid Kutub

وَٱلسَّقۡفِ ٱلۡمَرۡفُوعِ ٥

Ve sakfi merfûa.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yükseltilmiş tavana.

– İbni Kesir

(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

– Diyanet İşleri

Yükseltilmiş tavana,

– Hasan Basri Çantay

Yükseltilmiş tavan gibi göğe.

– Seyyid Kutub

وَٱلۡبَحۡرِ ٱلۡمَسۡجُورِ ٦

Bahri mescûre ki.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dolan denize.

– İbni Kesir

(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

– Diyanet İşleri

Dolan denize,

– Hasan Basri Çantay

Kaynatılmış denize

– Seyyid Kutub

إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ لَوَٰقِعٞ ٧

Rabbi’nin azâbı olacak muhakkak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak Rabbının azabı vuku bulacaktır.

– İbni Kesir

(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

– Diyanet İşleri

Ki Rabbinin azâbı hiç şübhesiz vaaki'dir (inecekdir),

– Hasan Basri Çantay

Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.

– Seyyid Kutub

مَّا لَهُۥ مِن دَافِعٖ ٨

Yoktur onu hiç bir def edecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onu engelleyecek yoktur.

– İbni Kesir

Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.

– Diyanet İşleri

Onu defedecek (hiçbir şey de) yokdur.

– Hasan Basri Çantay

Ona engel olacak bir şey yoktur.

– Seyyid Kutub

يَوۡمَ تَمُورُ ٱلسَّمَآءُ مَوۡرٗا ٩

O gün ki Semâ bir çalkanış çalkanır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün; gök, sarsıldıkça sarsılır,

– İbni Kesir

O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.

– Diyanet İşleri

O gün gök sallanıb çalkanır,

– Hasan Basri Çantay

O gün gök, sarsıldıkça çalkalanacak.

– Seyyid Kutub

وَتَسِيرُ ٱلۡجِبَالُ سَيۡرٗا ١٠

Dağlar da bir yürüyüş yürür.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dağlar, yürüdükçe yürür.

– İbni Kesir

Dağlar yürüdükçe yürür.

– Diyanet İşleri

Dağlar (yerinden kopub) yürür.

– Hasan Basri Çantay

Dağlar bir yürüyüş yürür ki...

– Seyyid Kutub

فَوَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١١

Vay artık o gün o yalan diyenlere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte o gün; yalanlayanların vay haline.

– İbni Kesir

(11-12) İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay hâline!

– Diyanet İşleri

Vay artık o gün (peygamberleri önce) tekzib edenlere!

– Hasan Basri Çantay

O gün, yalanlayanların vay haline.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu