بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

يَوْمَ يَسْمَعُونَ ٱلصَّيْحَةَ بِٱلْحَقِّۚ ذَٰلِكَ يَوْمُ ٱلْخُرُوجِ ﴿٤٢

O gün; bu sayhayı gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür.

— İbni Kesir

إِنَّا نَحْنُ نُحْىِۦ وَنُمِيتُ وَإِلَيْنَا ٱلْمَصِيرُ ﴿٤٣

Muhakkak ki öldürecek de, diriltecek de Biziz Biz. Ve dönüş de ancak Bizedir.

— İbni Kesir

يَوْمَ تَشَقَّقُ ٱلْأَرْضُ عَنْهُمْ سِرَاعًاۚ ذَٰلِكَ حَشْرٌ عَلَيْنَا يَسِيرٌ ﴿٤٤

O gün; yer yarılır, onlar çabucak çıkarlar. İşte bu, Bize göre kolay olan bir haşirdir.

— İbni Kesir

نَّحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَۖ وَمَآ أَنتَ عَلَيْهِم بِجَبَّارٍۖ فَذَكِّرْ بِٱلْقُرْءَانِ مَن يَخَافُ وَعِيدِ ﴿٤٥

Biz; onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen, onların üstünde bir zorba değilsin. Tehdidimden korkacaklara Kur'an'la öğüt ver.

— İbni Kesir

AYARLAR