بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مَّنَّاعٍ لِّلْخَيْرِ مُعْتَدٍ مُّرِيبٍ ٢٥

(Buyurulur:) atın atın cehenneme her nankör anud, hayra engel, haşarı işkilci kâfiri.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِى جَعَلَ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَأَلْقِيَاهُ فِى ٱلْعَذَابِ ٱلشَّدِيدِ ٢٦

Ki Allah’ın yanında başka ilâh tutmuştur, haydin ikiniz bir atın onu o şiddetli azâb içine.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ قَرِينُهُۥ رَبَّنَا مَآ أَطْغَيْتُهُۥ وَلَٰكِن كَانَ فِى ضَلَٰلٍۭ بَعِيدٍ ٢٧

Arkadaşı der: ya Rabbenâ onu ben azdırmadım velâkin kendisi uzak bir dalâl içinde idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ لَا تَخْتَصِمُواْ لَدَىَّ وَقَدْ قَدَّمْتُ إِلَيْكُم بِٱلْوَعِيدِ ٢٨

Buyurur ki: huzurumda çekişmeyin, ben size önceden vaîd göndermiş iken.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَا يُبَدَّلُ ٱلْقَوْلُ لَدَىَّ وَمَآ أَنَاْ بِظَلَّٰمٍ لِّلْعَبِيدِ ٢٩

Benim indimde söz değiştirilmez ve ben kullara zulümkâr değilim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ ٱمْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِن مَّزِيدٍ ٣٠

O gün ki cehenneme doldun mu? diyeceğiz, o, daha ziyade var mı? diyecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأُزْلِفَتِ ٱلْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ غَيْرَ بَعِيدٍ ٣١

Cennet de müttekilere uzak olmayarak yaklaştırılmış bulunacak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ أَوَّابٍ حَفِيظٍ ٣٢

İşte bu, diye: o sizin vaad olunduğunuz: her bir tevbekâr, vazifesine riayetkâr olan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَّنْ خَشِىَ ٱلرَّحْمَٰنَ بِٱلْغَيْبِ وَجَآءَ بِقَلْبٍ مُّنِيبٍ ٣٣

Gaybde Rahman’a haşyet duyan ve inâbeli bir kalb ile gelen kimselere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱدْخُلُوهَا بِسَلَٰمٍۖ ذَٰلِكَ يَوْمُ ٱلْخُلُودِ ٣٤

Girin ona bir selâm ile, bu işte o hulûd günü.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَهُم مَّا يَشَآءُونَ فِيهَا وَلَدَيْنَا مَزِيدٌ ٣٥

Orada onlara ne dilerlerse var, bizim nezdimizde ise ziyade var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu