بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فِي جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ ٥٢

Cennetlerde pınar başlarında.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَلۡبَسُونَ مِن سُندُسٖ وَإِسۡتَبۡرَقٖ مُّتَقَٰبِلِينَ ٥٣

Sündüs ve istebraktan elbiseler giyerek karşı karşıya.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَٰلِكَ وَزَوَّجۡنَٰهُم بِحُورٍ عِينٖ ٥٤

Evet böyle, hem onları iri gözlü hurîlerle tezvic de etmişizdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَدۡعُونَ فِيهَا بِكُلِّ فَٰكِهَةٍ ءَامِنِينَ ٥٥

Orada emniyyetler içinde her türlü yemişi çağırır getirdiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَا يَذُوقُونَ فِيهَا ٱلۡمَوۡتَ إِلَّا ٱلۡمَوۡتَةَ ٱلۡأُولَىٰۖ وَوَقَىٰهُمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ ٥٦

İlk ölümden başka ölüm tatmazlar. Korumuştur da onları o Cahîm azâbından.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَضۡلٗا مِّن رَّبِّكَۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ ٥٧

Hepsi Rabbin’den bir fadl olarak, işte budur ancak fevzi azîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِنَّمَا يَسَّرۡنَٰهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ ٥٨

Biz onu sâde senin dilinle müyesser kıldık gerek ki iyi düşünsünler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱرۡتَقِبۡ إِنَّهُم مُّرۡتَقِبُونَ ٥٩

O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu