بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مَا خَلَقۡنَٰهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ ٣٩

İkisini de ancak hak sebebiyle yarattık ve lâkin pek çokları bilmezler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ مِيقَٰتُهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٤٠

Haberiniz olsun ki o fasıl günü hepinizin mikatıdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَ لَا يُغۡنِي مَوۡلًى عَن مَّوۡلٗى شَيۡـٔٗا وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ ٤١

O gün ki yar yardan bir şey defedemez ve bir taraftan yardım da olunmazlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّا مَن رَّحِمَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ٤٢

Ancak Allah’ın rahmetiyle yarlıgadığı başka, çünkü o öyle Aziz öyle Rahimdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ شَجَرَتَ ٱلزَّقُّومِ ٤٣

Şüphesiz o zakkum ağacı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

طَعَامُ ٱلۡأَثِيمِ ٤٤

Çok vebal yüklenenin yemeğidir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَٱلۡمُهۡلِ يَغۡلِي فِي ٱلۡبُطُونِ ٤٥

Pota gibi karınlarında kaynar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَغَلۡيِ ٱلۡحَمِيمِ ٤٦

Hamîm kaynar gibi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

خُذُوهُ فَٱعۡتِلُوهُ إِلَىٰ سَوَآءِ ٱلۡجَحِيمِ ٤٧

Tutun onu da yaka paça doğru cehennemin ortasına sürükleyin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ صُبُّواْ فَوۡقَ رَأۡسِهِۦ مِنۡ عَذَابِ ٱلۡحَمِيمِ ٤٨

Sonra da başının üstüne hamîm azâbından dökün.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ذُقۡ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡكَرِيمُ ٤٩

Tat bakalım deyin: çünkü sen azîzdin, kerîmdin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu