بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَنْ أَدُّوٓاْ إِلَىَّ عِبَادَ ٱللَّهِۖ إِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ ﴿١٨

Şöyle diye: Allah’ın kullarını bana teslim edin, çünkü ben size emîn bir Resul’üm.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَن لَّا تَعْلُواْ عَلَى ٱللَّهِۖ إِنِّىٓ ءَاتِيكُم بِسُلْطَٰنٍ مُّبِينٍ ﴿١٩

Ve Allah’a karşı baş kaldırmayın, çünkü ben size açık bir bürhan ile geliyorum.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنِّى عُذْتُ بِرَبِّى وَرَبِّكُمْ أَن تَرْجُمُونِ ﴿٢٠

Ve haberiniz olsun ki ben sizin beni recminizden Rabbim ve Rabb’inize sığınmışımdır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِن لَّمْ تُؤْمِنُواْ لِى فَٱعْتَزِلُونِ ﴿٢١

Onun için eğer bana iman etmezseniz bari benden çekilin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنَّ هَٰٓؤُلَآءِ قَوْمٌ مُّجْرِمُونَ ﴿٢٢

Sonra Rabb’ine duâ etti: bak bunlar mücrim bir kavim dedi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَسْرِ بِعِبَادِى لَيْلًا إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ﴿٢٣

Hemen; buyurdu; kullarımı geceleyin yürüt, çünkü siz takip olunacaksınız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱتْرُكِ ٱلْبَحْرَ رَهْوًاۖ إِنَّهُمْ جُندٌ مُّغْرَقُونَ ﴿٢٤

Ve denizi açık bırak, çünkü onlar ordu halinde gelip gark olunacaklar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَمْ تَرَكُواْ مِن جَنَّٰتٍ وَعُيُونٍ ﴿٢٥

Neler terketmişlerdi: ne cennetler, ne kerîm makam.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَزُرُوعٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ ﴿٢٦

Ne kaynaklar, ne çiftlikler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَنَعْمَةٍ كَانُواْ فِيهَا فَٰكِهِينَ ﴿٢٧

Ve içinde zevk sürdükleri ne nimet ve refah.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَٰلِكَۖ وَأَوْرَثْنَٰهَا قَوْمًا ءَاخَرِينَ ﴿٢٨

Evet öyle ve hep onları başka bir kavme miras kıldık.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR