بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَوۡمَ نَبۡطِشُ ٱلۡبَطۡشَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ إِنَّا مُنتَقِمُونَ ١٦

Amma o büyük satvetle sıkıvereceğimiz gün her halde biz intikam alacağız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onları çarptıkça çarpacağımız gün; şüphesiz intikam alırız.

– İbni Kesir

Onları o en şiddetli yakalayışla yakalayacağımız günü hatırla. Şüphesiz biz öcümüzü alırız.

– Diyanet İşleri

Çok büyük bir şiddet ve satvetle (kendilerini) çarpacağımız gün muhakkak ki biz (onlardan) intikaam alıcılarız.

– Hasan Basri Çantay

O gün büyük bir şiddetle çarparız; zira Biz öç alıcıyız!

– Seyyid Kutub

۞ وَلَقَدۡ فَتَنَّا قَبۡلَهُمۡ قَوۡمَ فِرۡعَوۡنَ وَجَآءَهُمۡ رَسُولٞ كَرِيمٌ ١٧

Celâlim Hakk’ı için onlardan evvel Firavun’un kavmini fitneye düşürdük, onlara da kerîm bir Resul gelmişti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki; onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik ve onlara kerim bir peygamber gelmişti.

– İbni Kesir

Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Mûsâ) gelmişti.

– Diyanet İşleri

Andolsun ki biz bunlardan evvel Fir'avn kavmini de imtihan etdik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişdi,

– Hasan Basri Çantay

Andolsun, onlardan önce Firavun toplumuna da imkanlar vererek sınamıştık. Onlara saygın bir peygamber gelmişti.

– Seyyid Kutub

أَنۡ أَدُّوٓاْ إِلَيَّ عِبَادَ ٱللَّهِۖ إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٨

Şöyle diye: Allah’ın kullarını bana teslim edin, çünkü ben size emîn bir Resul’üm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah'ın kullarını bana teslim edin. Doğrusu ben, size gönderilmiş emin bir peygamberim.

– İbni Kesir

O, şöyle demişti: “Allah’ın kullarını (esaret altındaki İsrailoğullarını) bana teslim edin. Çünkü ben güvenilir bir peygamberim.”

– Diyanet İşleri

«Bana Allahın kullarını teslîm edin. Çünkü ben size (gönderilmiş) emîn bir peygamberim» diye.

– Hasan Basri Çantay

Ey Allah'ın kulları! Bana gelin, doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.

– Seyyid Kutub

وَأَن لَّا تَعۡلُواْ عَلَى ٱللَّهِۖ إِنِّيٓ ءَاتِيكُم بِسُلۡطَٰنٖ مُّبِينٖ ١٩

Ve Allah’a karşı baş kaldırmayın, çünkü ben size açık bir bürhan ile geliyorum.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah'a karşı yücelik taslamayın. Doğrusu ben, size açık bir burhan getirdim.

– İbni Kesir

“Allah’a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil (mucize) getiriyorum.”

– Diyanet İşleri

«Ve Allaha karşı yücelik taslamayın. Zira ben size apaçık bir bürhan getiriyorum» diye (söylemişdi).

– Hasan Basri Çantay

Allah'a karşı büyüklük taslamayın. Ben size apaçık bir delil getiriyorum.

– Seyyid Kutub

وَإِنِّي عُذۡتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُمۡ أَن تَرۡجُمُونِ ٢٠

Ve haberiniz olsun ki ben sizin beni recminizden Rabbim ve Rabb’inize sığınmışımdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Beni taşlamanızdan ötürü; benim de Rabbım, sizin de Rabbınız olana sığındım.

– İbni Kesir

“Şüphesiz ki ben, beni taşlamanızdan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığındım.”

– Diyanet İşleri

«Şübhesiz ki ben, beni taşlamanızdan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz (olan Allah) a sığındım».

– Hasan Basri Çantay

Ben, beni taşlayıp öldürmenizden, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım.

– Seyyid Kutub

وَإِن لَّمۡ تُؤۡمِنُواْ لِي فَٱعۡتَزِلُونِ ٢١

Onun için eğer bana iman etmezseniz bari benden çekilin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Eğer bana inanmazsanız; benden uzaklaşıp gidin.

– İbni Kesir

“Bana inanmadınızsa benden uzak durun.”

– Diyanet İşleri

«Eğer bana îman etmezseniz (bari) benden uzaklaşıb çekilin» (demişdi).

– Hasan Basri Çantay

Eğer bana inanmadınızsa bari yolumdan çekilin.

– Seyyid Kutub

فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنَّ هَٰٓؤُلَآءِ قَوۡمٞ مُّجۡرِمُونَ ٢٢

Sonra Rabb’ine duâ etti: bak bunlar mücrim bir kavim dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bunlar, suçlu bir kavimdir, diyerek Rabbına dua etti.

– İbni Kesir

Sonra Mûsâ, Rabbine, “Bunlar günahkâr bir toplumdur” diye seslendi.

– Diyanet İşleri

Nihayet Rabbine «Bunlar hakıykat günahkârlar güruhudur» diye düâ etdi.

– Hasan Basri Çantay

Sonra Musa: «Bunlar, suç işleyen bir toplum» diye Rabbine dua etti.

– Seyyid Kutub

فَأَسۡرِ بِعِبَادِي لَيۡلًا إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٢٣

Hemen; buyurdu; kullarımı geceleyin yürüt, çünkü siz takip olunacaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Öyleyse kullarımı geceleyin yürüt, siz muhakkak takip olunacaksınız.

– İbni Kesir

Allah da şöyle dedi: “O hâlde kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz.”

– Diyanet İşleri

(Cenâb-ı Hak da) «Öyleyse kullarımı geceleyin götür. (Fakat) muhakkak siz ta'kib olunacaksınız» (buyurdu).

– Hasan Basri Çantay

Allah da şöyle buyurdu: «Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip olunacaksınız.»

– Seyyid Kutub

وَٱتۡرُكِ ٱلۡبَحۡرَ رَهۡوًاۖ إِنَّهُمۡ جُندٞ مُّغۡرَقُونَ ٢٤

Ve denizi açık bırak, çünkü onlar ordu halinde gelip gark olunacaklar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Denizi sakin iken geride bırak. Doğrusu onlar, suda boğulacak bir ordudur.

– İbni Kesir

“Denizi açık hâlde bırak.” Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.

– Diyanet İşleri

«Denizi (sen ve ashaabın selâmetle geçdikden sonra) durgun ve açık bırak. Çünkü onlar boğul (mıya mahkûm ol) muş bir ordudur».

– Hasan Basri Çantay

Denizi yarıp toplumunu geçirdikten sonra olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.

– Seyyid Kutub

كَمۡ تَرَكُواْ مِن جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ ٢٥

Neler terketmişlerdi: ne cennetler, ne kerîm makam.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar, nice nice bağları, pınarları bırakmışlardı.

– İbni Kesir

Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.

– Diyanet İşleri

(25-26-27) Onlar bağlardan, pınarlardan, ekinlerden (süslü mahfellerden, güzel konaklardan, içinde nâz ve naıym ile yaşadıkları ihtişam (lar) dan neler, (nice şeyler) bırakdılar.

– Hasan Basri Çantay

Onlar geride nice şeyler bıraktılar; bahçeler, çeşmeler.

– Seyyid Kutub

وَزُرُوعٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ ٢٦

Ne kaynaklar, ne çiftlikler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ekinleri, muhteşem konakları da.

– İbni Kesir

Nice ekinler, nice güzel konaklar!

– Diyanet İşleri

(25-26-27) Onlar bağlardan, pınarlardan, ekinlerden (süslü mahfellerden, güzel konaklardan, içinde nâz ve naıym ile yaşadıkları ihtişam (lar) dan neler, (nice şeyler) bırakdılar.

– Hasan Basri Çantay

Ekinler, güzel makamlar!

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu