بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَهُمْ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۖ فَأَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ ﴿٨٧

Celâlim Hakk’ı için sorsan onlara: kendilerini kim yarattı elbette Allah derler, o halde nasıl çevrilirler?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki; onlara, kendilerini kimin yarattığını sorsan elbette; Allah, diyeceklerdir. O halde neye çevriliyorlar?

— İbni Kesir

Andolsun, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan elbette, “Allah” derler. Öyleyken nasıl döndürülüyorlar?

— Diyanet İşleri

Andolsun ki kendilerini kimin yaratdığını onlara sorarsan elbette «Allah» derler. O halde nasıl olub da (Allaha ibâdetden) çevriliyorlar?

— Hasan Basri Çantay

Andolsun onlara «kendilerini kim yarattı?» diye sorsan, elbette «Allah» Derler. O halde nasıl haktan çeviriliyorlar?

— Seyyid Kutub

وَقِيلِهِۦ يَٰرَبِّ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ قَوْمٌ لَّا يُؤْمِنُونَ ﴿٨٨

Onun Ya Rab! demesi Hakk’ı için her halde onlar imana gelmez bir kavimdirler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onun: Ey Rabbım, demesi hakkı için, muhakkak ki bunlar inanmayan bir kavimdir.

— İbni Kesir

Onun (Muhammed’in), “Ya Rabbi!” demesine andolsun ki, şüphesiz bunlar iman etmeyen bir kavimdir.

— Diyanet İşleri

Onun «Yârab» demesi hakkı için muhakkak ki onlar îmâna gelmezler güruhudur.

— Hasan Basri Çantay

Resulullah'ın «Ya Rabbi! Bunlar inanmayan bir kavimdir» demesini de Allah biliyor.

— Seyyid Kutub

فَٱصْفَحْ عَنْهُمْ وَقُلْ سَلَٰمٌۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ﴿٨٩

Şimdi sen onlardan sarfı nazar et de selâm: de, artık ileride bileceklerdir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Şimdilik sen, onlardan yüz çevir ve; selam, de. Yakında bileceklerdir.

— İbni Kesir

Şimdilik sen onları hoş gör ve “size selâm olsun” de. Yakında bilecekler.

— Diyanet İşleri

Şimdilik sen (Habîbim) onlardan yüz çevir, «Selâm» de. Artık yakında bileceklerdir.

— Hasan Basri Çantay

Ey Muhammed! Sen şimdilik onlardan yüz çevir ve esenlik dile; yakında bileceklerdir.

— Seyyid Kutub

AYARLAR