بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

لَا يُفَتَّرُ عَنْهُمْ وَهُمْ فِيهِ مُبْلِسُونَ ﴿٧٥

(Bu azâb) onlardan hafifletilmeyecek. Onlar bunun içinde ümidsiz susacaklardır.

— Hasan Basri Çantay

وَمَا ظَلَمْنَٰهُمْ وَلَٰكِن كَانُواْ هُمُ ٱلظَّٰلِمِينَ ﴿٧٦

Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendileri zaalimdiler.

— Hasan Basri Çantay

وَنَادَوْاْ يَٰمَٰلِكُ لِيَقْضِ عَلَيْنَا رَبُّكَۖ قَالَ إِنَّكُم مَّٰكِثُونَ ﴿٧٧

(Şöyle) çağrışdılar (çağrışırlar) : «Ey Mâlik Rabbin bizi öldürsün». O da : «Siz behemehal (azâbda) kalıcılarsınız» dedi (ler).

— Hasan Basri Çantay

لَقَدْ جِئْنَٰكُم بِٱلْحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَكُمْ لِلْحَقِّ كَٰرِهُونَ ﴿٧٨

«Andolsun, biz size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz hakkı çirkin görenlerdiniz».

— Hasan Basri Çantay

أَمْ أَبْرَمُوٓاْ أَمْرًا فَإِنَّا مُبْرِمُونَ ﴿٧٩

Yoksa onlar işi sağlam mı tutmuşlar?! İşte biz de hakıykaten sağlam tutanlarız!

— Hasan Basri Çantay

أَمْ يَحْسَبُونَ أَنَّا لَا نَسْمَعُ سِرَّهُمْ وَنَجْوَىٰهُمۚ بَلَىٰ وَرُسُلُنَا لَدَيْهِمْ يَكْتُبُونَ ﴿٨٠

Yahud biz onların içlerinde gizlediklerini ve aralarındaki fısıltılarını işitmiyoruz mu sanıyorlar? Hayır (işidiyoruz). Onların yanında da bizim elçilerimiz de var, yazıyorlar.

— Hasan Basri Çantay

قُلْ إِن كَانَ لِلرَّحْمَٰنِ وَلَدٌ فَأَنَاْ أَوَّلُ ٱلْعَٰبِدِينَ ﴿٨١

(Habîbim) de ki: «O çok esirgeyen (Allah) ın (bilfarz) bir evlâdı olsaydı ben (ona) tapanların ilki olurdum»!

— Hasan Basri Çantay

سُبْحَٰنَ رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ رَبِّ ٱلْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ ﴿٨٢

Hem göklerin ve yerin Rabbi, arşın Rabbi, onların vasfedegeldiklerinden münezzehdir.

— Hasan Basri Çantay

فَذَرْهُمْ يَخُوضُواْ وَيَلْعَبُواْ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوْمَهُمُ ٱلَّذِى يُوعَدُونَ ﴿٨٣

(Şimdilik) sen bırak onları, (baatılın içine) dalsınlar, (dünyâlarında) oynaya dursunlar. Nihayet (azâb ile) tehdîd edilmekde oldukları günlerine kavuşdurulacaklardır.

— Hasan Basri Çantay

وَهُوَ ٱلَّذِى فِى ٱلسَّمَآءِ إِلَٰهٌ وَفِى ٱلْأَرْضِ إِلَٰهٌۚ وَهُوَ ٱلْحَكِيمُ ٱلْعَلِيمُ ﴿٨٤

O, gökde de Tanrı, yerde de Tanrı olan (bir Allah) dır. O, yegâne hukûm ve hikmet saahibidir; (her şey'i) hakkıyle bilendir.

— Hasan Basri Çantay

وَتَبَارَكَ ٱلَّذِى لَهُۥ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَعِندَهُۥ عِلْمُ ٱلسَّاعَةِ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ﴿٨٥

Göklerin, yerin ve ikisi arasındaki şeylerin mülk (ve tasarruf) u kendisinin olan (Allah) ın (şânı) ne kadar yücedir! Saatin ilmi Onun nezdindedir. (Hepiniz) ancak Ona döndürü (lüb götürü) leceksiniz.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR