بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُلۡ هُوَ نَبَؤٌاْ عَظِيمٌ ٦٧

De ki bu bir azîm haberdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: Bu, büyük bir haberdir.

– İbni Kesir

De ki: “Bu Kur’an, büyük bir haberdir.”

– Diyanet İşleri

De ki: «Bu (Kur'an) en büyük (ve mühim) bir haberdir».

– Hasan Basri Çantay

De ki; «Bu Kur'an, büyük bir haberdir.»

– Seyyid Kutub

أَنتُمۡ عَنۡهُ مُعۡرِضُونَ ٦٨

Siz ondan yüz çeviriyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ama siz, ondan yüz çeviriyorsunuz.

– İbni Kesir

“Siz ise ondan yüz çeviriyorsunuz.”

– Diyanet İşleri

«Ki siz ondan yüz çeviricilersiniz».

– Hasan Basri Çantay

«Fakat siz ondan yüz çeviriyorsunuz?»

– Seyyid Kutub

مَا كَانَ لِيَ مِنۡ عِلۡمِۭ بِٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰٓ إِذۡ يَخۡتَصِمُونَ ٦٩

Benim melei a'lâya ne ilmim olurdu onlar münakaşa ederlerken?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Mele-i A'la'da olan tartışmalar hakkında benim bir bilgim yoktur.

– İbni Kesir

“Aralarında tartıştıkları sırada, yüce topluluğa (ileri gelen melekler topluluğuna) dair benim hiçbir bilgim yoktu.”

– Diyanet İşleri

«Mele'-i a'lâya, onlar aralarında münazara (ve münâkaşa) ederlerken, benim hiçbir bilgim yokdu».

– Hasan Basri Çantay

Mele-i A'la'da kendi aralarındaki tartışmaları hakkında benim hiçbir bilgim yoktu.

– Seyyid Kutub

إِن يُوحَىٰٓ إِلَيَّ إِلَّآ أَنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٞ مُّبِينٌ ٧٠

Fakat ben açık inzar edecek bir peygamber olduğum içindir ki o ilmin bana vahy olunuyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bana, sadece vahyolunur. Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

– İbni Kesir

“Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor.”

– Diyanet İşleri

«Ben ancak gelecek tehlikeleri apaçık haber verici (bir peygamber) olduğum içindir ki (o ilim) bana vahy olunuyor».

– Hasan Basri Çantay

Ben gelecek tehlikeleri apaçık uyarıcı olduğum içindir ki, bana vahy olunuyor.

– Seyyid Kutub

إِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّي خَٰلِقُۢ بَشَرٗا مِّن طِينٖ ٧١

Rabbin melâikeye dediği vakit: haberiniz olsun ben bir çamurdan bir beşer yaratmaktayım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hani Rabbın meleklere demişti ki: Ben, çamurdan bir insan yaratacağım.

– İbni Kesir

Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: “Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım.”

– Diyanet İşleri

Rabbin o (münazara) zaman (ında) meleklere demişdi ki: «Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratıcıyım».

– Hasan Basri Çantay

Rabb'im Meleklere demişti ki; ben çamurdan bir insan yaratacağım.

– Seyyid Kutub

فَإِذَا سَوَّيۡتُهُۥ وَنَفَخۡتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُۥ سَٰجِدِينَ ٧٢

Onu tesviye ettim de ruhumdan ona nefheyledimmi derhal ona secdeye kapanın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onu yapıp ruhumdan kendisine üflediğim zaman; derhal secde edin ona.

– İbni Kesir

“Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin.”

– Diyanet İşleri

«Artık onu (n hilkatini) tamamlayıb içerisine de ruuhumdan üfürdüğüm zaman kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın».

– Hasan Basri Çantay

Onu biçimlendirip ona ruhumdan üflediğim zaman derhal ona secde edin.

– Seyyid Kutub

فَسَجَدَ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ كُلُّهُمۡ أَجۡمَعُونَ ٧٣

Onun üzerine melâikenin hepsi toptan secde ettiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bütün melekler topluca secde ettiler.

– İbni Kesir

Derken bütün melekler topluca saygı ile eğildiler.

– Diyanet İşleri

Bunun üzerine bütün melekler topdan secde etmiş,

– Hasan Basri Çantay

Meleklerin hepsi birden secde ettiler.

– Seyyid Kutub

إِلَّآ إِبۡلِيسَ ٱسۡتَكۡبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ ٧٤

Yalnız İblîs kibirlenmek istedi ve kâfirlerden oldu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yalnız İblis, büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu.

– İbni Kesir

Ancak İblis eğilmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.

– Diyanet İşleri

yalınız İblîs kibirlenmiye yeltenmişdi. (Zâten) o, (ilm-i ilâhîde) kâfirlerdendi.

– Hasan Basri Çantay

Yalnız İblis secde etmedi, büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu.

– Seyyid Kutub

قَالَ يَٰٓإِبۡلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَن تَسۡجُدَ لِمَا خَلَقۡتُ بِيَدَيَّۖ أَسۡتَكۡبَرۡتَ أَمۡ كُنتَ مِنَ ٱلۡعَالِينَ ٧٥

Ey İblîs! buyurdu: o benim iki elimle yarattığıma secde etmene ne mani' oldu sana? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa âlîlerden mi bulunuyorsun?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Buyurdu ki: Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden mi oldun?

– İbni Kesir

Allah, “Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu? Büyüklük mü tasladın, yoksa üstünlerden mi oldun?” dedi.

– Diyanet İşleri

Buyurdu: «Ey İblîs, iki elimle (ya'nî bizzat) yaratdığıma secde etmenden seni hangi şey men'etdi? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yücelerden mi oldun?».

– Hasan Basri Çantay

Allah: «Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden mi oldun?»

– Seyyid Kutub

قَالَ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡهُ خَلَقۡتَنِي مِن نَّارٖ وَخَلَقۡتَهُۥ مِن طِينٖ ٧٦

Dedi ki ben ondan hayırlıyım Ben-î bir ateşten yarattın, onu ise bir çamurdan yarattın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dedi ki: Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.

– İbni Kesir

İblis, “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın” dedi.

– Diyanet İşleri

(İblîs) dedi: «Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşden, onu ise çamurdan yaratdın».

– Hasan Basri Çantay

İblis: «Ben ondan üstünüm. Beni ateşten yarattın. Onu çamurdan yarattın» dedi.

– Seyyid Kutub

قَالَ فَٱخۡرُجۡ مِنۡهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٞ ٧٧

Buyurdu ki: hemen çık oradan çünkü artık sen matrud (racîm) sin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Buyurdu ki: Çık oradan. Şüphesiz sen, artık kovulmuş birisin.

– İbni Kesir

Allah, şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun.”

– Diyanet İşleri

Buyurdu: «Hemen buradan çık. Zîrâ artık sen taşlanan (rahmet-i ilâhiyyeden koğulan bir mel'un) sun».

– Hasan Basri Çantay

Allah: «Çık oradan sen artık kovulmuş birisin.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu