بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَقَالُواْ مَا لَنَا لَا نَرَىٰ رِجَالٗا كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ ٱلۡأَشۡرَارِ ٦٢

Ve dediler ki: Bizim kendilerini kötülerden saydığımız adamları niçin burada görmüyoruz?

– İbni Kesir

أَتَّخَذۡنَٰهُمۡ سِخۡرِيًّا أَمۡ زَاغَتۡ عَنۡهُمُ ٱلۡأَبۡصَٰرُ ٦٣

Onları alaya almıştık. Yoksa şimdi gözlere görünmez mi oldular?

– İbni Kesir

إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقّٞ تَخَاصُمُ أَهۡلِ ٱلنَّارِ ٦٤

İşte bu, hakkın kendisidir. Cehennem ehlinin birbiriyle tartışması.

– İbni Kesir

قُلۡ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٞۖ وَمَا مِنۡ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ ٦٥

De ki: Ben, sadece bir uyarıcıyım. Vahid, Kahhar olan Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur.

– İbni Kesir

رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّٰرُ ٦٦

Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların Rabbı Aziz'dir, Gafur'dur.

– İbni Kesir

قُلۡ هُوَ نَبَؤٌاْ عَظِيمٌ ٦٧

De ki: Bu, büyük bir haberdir.

– İbni Kesir

أَنتُمۡ عَنۡهُ مُعۡرِضُونَ ٦٨

Ama siz, ondan yüz çeviriyorsunuz.

– İbni Kesir

مَا كَانَ لِيَ مِنۡ عِلۡمِۭ بِٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰٓ إِذۡ يَخۡتَصِمُونَ ٦٩

Mele-i A'la'da olan tartışmalar hakkında benim bir bilgim yoktur.

– İbni Kesir

إِن يُوحَىٰٓ إِلَيَّ إِلَّآ أَنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٞ مُّبِينٌ ٧٠

Bana, sadece vahyolunur. Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

– İbni Kesir

إِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَٰٓئِكَةِ إِنِّي خَٰلِقُۢ بَشَرٗا مِّن طِينٖ ٧١

Hani Rabbın meleklere demişti ki: Ben, çamurdan bir insan yaratacağım.

– İbni Kesir

فَإِذَا سَوَّيۡتُهُۥ وَنَفَخۡتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُواْ لَهُۥ سَٰجِدِينَ ٧٢

Onu yapıp ruhumdan kendisine üflediğim zaman; derhal secde edin ona.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu