بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِنَّهُمۡ عِندَنَا لَمِنَ ٱلۡمُصۡطَفَيۡنَ ٱلۡأَخۡيَارِ ٤٧

Ve çünkü onlar muhakkak nezdimizde seçilmiş ahyardan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve gerçekten onlar, katımızda seçkinlerden ve hayırlılardandı.

– İbni Kesir

Şüphesiz onlar, bizim katımızda hayırlı, seçkin kimselerdendir.

– Diyanet İşleri

Çünkü onlar bizim indimizde cidden seçginlerden, hayırlı (zâtilerdendi.

– Hasan Basri Çantay

Onlar bizim yanımızda seçkin ve hayırlı kimselerdir.

– Seyyid Kutub

وَٱذۡكُرۡ إِسۡمَٰعِيلَ وَٱلۡيَسَعَ وَذَا ٱلۡكِفۡلِۖ وَكُلّٞ مِّنَ ٱلۡأَخۡيَارِ ٤٨

İsmail’i de, Elyesa’ı da, Zül'kifli de an, hepsi de o ahyardan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İsmail'i, El-Yesa'ı ve Zülkifl'i de hatırla. Hepsi de iyilerdendir.

– İbni Kesir

(Ey Muhammed!) İsmail, el-Yesa’ ve Zülkifl’i de an. Onların her biri iyi kimselerdi.

– Diyanet İşleri

İsmâîli, Elyesaı, Zülkifli de an. (İşte) bütün bunlar hayırlı (insan) lardı..

– Hasan Basri Çantay

İsmail'i, Elyas'ı, Zülkifl'i de an. Hepsi iyilerdendir.

– Seyyid Kutub

هَٰذَا ذِكۡرٞۚ وَإِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ لَحُسۡنَ مَـَٔابٖ ٤٩

İşte bu bir zikirdir, ve şüphesiz korunan müttekîler için her halde güzel bir istikbal (bir husni meâb) var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu bir zikirdir. Ve muhakkak ki muttakiler için güzel bir sonuç vardır.

– İbni Kesir

(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.

– Diyanet İşleri

Bu,(peygamberler için bir şeref ve) bir zikr (-i cemîl) dir. Takvâye erenlerin dönüb varacağı yerde elbette güzel (bir merci) dir:

– Hasan Basri Çantay

Bu bir hatırlatmadır. Korunanlar için güzel bir gelecek vardır.

– Seyyid Kutub

جَنَّٰتِ عَدۡنٖ مُّفَتَّحَةٗ لَّهُمُ ٱلۡأَبۡوَٰبُ ٥٠

Adn cennetleri: açılarak kendilerine bütün kapılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri.

– İbni Kesir

(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.

– Diyanet İşleri

Adin cennetleri. Onlar için bütün kapılar tastamam açılmışdır.

– Hasan Basri Çantay

Kapıları onlara açılmış, Adn cennetleri vardır.

– Seyyid Kutub

مُتَّكِـِٔينَ فِيهَا يَدۡعُونَ فِيهَا بِفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ وَشَرَابٖ ٥١

İçlerinde kurularak orada bir çok yemişle bambaşka bir içki isteyecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada tahtlara yaslanmış olarak birçok meyveler ve içecekler isterler.

– İbni Kesir

Onlar orada koltuklara yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekler isterler.

– Diyanet İşleri

İçlerinde yaslanıb kuruluculardır onlar, Orada bir «ok yemişler), içecek (ler) isteyecekler.

– Hasan Basri Çantay

Orada tahtlara yaslanmış olarak çeşitli meyveler ve içecekler isterler.

– Seyyid Kutub

۞ وَعِندَهُمۡ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ أَتۡرَابٌ ٥٢

Yanlarında da gamzeleri kasan hep bir yaşıd dilberler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yanlarında gözlerini yalnız eşlerine dikmiş aynı yaştan güzeller vardır.

– İbni Kesir

Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır.

– Diyanet İşleri

Yanlarında da gözlerini yalınız (zevcelerine) dikmiş, bir yaşıt (dilberler) vardır.

– Hasan Basri Çantay

Yanlarında bakışlarını yalnız kocalarına diken kendileriyle yaşıt güzeller vardır.

– Seyyid Kutub

هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ ٥٣

İşte bu, o hesap günü için size vaadolunan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte hesab günü için size vaadolunan budur.

– İbni Kesir

İşte bunlar, hesap günü için size vaad edilenlerdir.

– Diyanet İşleri

İşte hesâb günü için size va'dolunagelen şey (ler) bunlardır.

– Hasan Basri Çantay

İşte hesap günü için size söz verilen bunlardır.

– Seyyid Kutub

إِنَّ هَٰذَا لَرِزۡقُنَا مَا لَهُۥ مِن نَّفَادٍ ٥٤

İşte ki bu bizim rızkımız, muhakkak ki ona hiç tükenmek yok.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu bu, Bizim rızkımızdır, onun için bitip tükenme yoktur.

– İbni Kesir

İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.

– Diyanet İşleri

Şübhe yok ki bü, bizim bitib tükenmeyecek rızkımızdır.

– Hasan Basri Çantay

Doğrusu, verdiğimiz rızıklar tükenmez.

– Seyyid Kutub

هَٰذَاۚ وَإِنَّ لِلطَّٰغِينَ لَشَرَّ مَـَٔابٖ ٥٥

Bu böyle, şüphesiz azgınlar için de fena bir istikbal (şer bir meâb) var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu böyle. Azgınlar için de sonucun en kötüsü vardır.

– İbni Kesir

(55-56) İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!

– Diyanet İşleri

Bu, (ehl-i cennete mahsusdur). Azgınların gideceği yer ise muhakkak en kötü (bir merci) dir:

– Hasan Basri Çantay

Bu böyledir; ancak azgınlara kötü bir gelecek vardır.

– Seyyid Kutub

جَهَنَّمَ يَصۡلَوۡنَهَا فَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ ٥٦

Cehennem, ona yaslanacaklar, fakat o ne çirkin döşek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Cehennem. Oraya girerler. Ne kötü bir konaktır.

– İbni Kesir

(55-56) İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!

– Diyanet İşleri

Cehennem! Onlar buraya girecekler. Artık ne kötü döşekdir o!

– Hasan Basri Çantay

Cehenneme girerler. Orası ne kötü bir konaktır.

– Seyyid Kutub

هَٰذَا فَلۡيَذُوقُوهُ حَمِيمٞ وَغَسَّاقٞ ٥٧

İşte, artık tatsınlar onu bir hamîm ve bir ğassâk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte şu, kaynar su ve irin. Tatsınlar onu.

– İbni Kesir

İşte (azap), onu tatsınlar: Bir kaynar su ve bir irin.

– Diyanet İşleri

İşte o azâbı, (evet) onu tatsınlar (ki bu) kaynar su ve irindir.

– Hasan Basri Çantay

İşte bu kaynar su ve irindir, artık onu tatsınlar.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu