بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱذۡكُرۡ عِبَٰدَنَآ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ أُوْلِي ٱلۡأَيۡدِي وَٱلۡأَبۡصَٰرِ ٤٥

Kullarımız İbrahim’i, İshak’ı, Yakub’u da an, eller ve gözler sahibleri idiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kuvvetli ve basiretli kullarımız; İbrahim, İshak ve Ya'kub'u da hatırla.

– İbni Kesir

(Ey Muhammed!) Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim’i, İshak’ı ve Yakub’u da an.

– Diyanet İşleri

Kuvvetlerin ve basıyretlerin saahibleri olan kullarımız İbrâhîmi, İshakı, Ya'kubu da an.

– Hasan Basri Çantay

Ey Muhammed! Güçlü ve anlayışlı olan kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'u da an.

– Seyyid Kutub

إِنَّآ أَخۡلَصۡنَٰهُم بِخَالِصَةٖ ذِكۡرَى ٱلدَّارِ ٤٦

Çünkü biz onları temiz bir hassa, halîs yurd düşüncesiyle halîslerimizden kılmışızdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu Biz, onları ahiret yurdunu samimiyetle düşünen kimseler kıldık.

– İbni Kesir

Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliği ile (temizleyip) ihlâslı kimseler kıldık.

– Diyanet İşleri

Çünkü biz onları katkısız (şaibesiz) bir hasletle — ki (bu dâima) yurd (ları) nı hatırlama (ları ve onun için çalışmaları) dır — haalis (insanlar) yapdık.

– Hasan Basri Çantay

Biz onları Ahiret yurdunu düşünen, gönülden bağlı kullar yaptık.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّهُمۡ عِندَنَا لَمِنَ ٱلۡمُصۡطَفَيۡنَ ٱلۡأَخۡيَارِ ٤٧

Ve çünkü onlar muhakkak nezdimizde seçilmiş ahyardan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve gerçekten onlar, katımızda seçkinlerden ve hayırlılardandı.

– İbni Kesir

Şüphesiz onlar, bizim katımızda hayırlı, seçkin kimselerdendir.

– Diyanet İşleri

Çünkü onlar bizim indimizde cidden seçginlerden, hayırlı (zâtilerdendi.

– Hasan Basri Çantay

Onlar bizim yanımızda seçkin ve hayırlı kimselerdir.

– Seyyid Kutub

وَٱذۡكُرۡ إِسۡمَٰعِيلَ وَٱلۡيَسَعَ وَذَا ٱلۡكِفۡلِۖ وَكُلّٞ مِّنَ ٱلۡأَخۡيَارِ ٤٨

İsmail’i de, Elyesa’ı da, Zül'kifli de an, hepsi de o ahyardan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İsmail'i, El-Yesa'ı ve Zülkifl'i de hatırla. Hepsi de iyilerdendir.

– İbni Kesir

(Ey Muhammed!) İsmail, el-Yesa’ ve Zülkifl’i de an. Onların her biri iyi kimselerdi.

– Diyanet İşleri

İsmâîli, Elyesaı, Zülkifli de an. (İşte) bütün bunlar hayırlı (insan) lardı..

– Hasan Basri Çantay

İsmail'i, Elyas'ı, Zülkifl'i de an. Hepsi iyilerdendir.

– Seyyid Kutub

هَٰذَا ذِكۡرٞۚ وَإِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ لَحُسۡنَ مَـَٔابٖ ٤٩

İşte bu bir zikirdir, ve şüphesiz korunan müttekîler için her halde güzel bir istikbal (bir husni meâb) var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu bir zikirdir. Ve muhakkak ki muttakiler için güzel bir sonuç vardır.

– İbni Kesir

(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.

– Diyanet İşleri

Bu,(peygamberler için bir şeref ve) bir zikr (-i cemîl) dir. Takvâye erenlerin dönüb varacağı yerde elbette güzel (bir merci) dir:

– Hasan Basri Çantay

Bu bir hatırlatmadır. Korunanlar için güzel bir gelecek vardır.

– Seyyid Kutub

جَنَّٰتِ عَدۡنٖ مُّفَتَّحَةٗ لَّهُمُ ٱلۡأَبۡوَٰبُ ٥٠

Adn cennetleri: açılarak kendilerine bütün kapılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri.

– İbni Kesir

(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.

– Diyanet İşleri

Adin cennetleri. Onlar için bütün kapılar tastamam açılmışdır.

– Hasan Basri Çantay

Kapıları onlara açılmış, Adn cennetleri vardır.

– Seyyid Kutub

مُتَّكِـِٔينَ فِيهَا يَدۡعُونَ فِيهَا بِفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ وَشَرَابٖ ٥١

İçlerinde kurularak orada bir çok yemişle bambaşka bir içki isteyecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada tahtlara yaslanmış olarak birçok meyveler ve içecekler isterler.

– İbni Kesir

Onlar orada koltuklara yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekler isterler.

– Diyanet İşleri

İçlerinde yaslanıb kuruluculardır onlar, Orada bir «ok yemişler), içecek (ler) isteyecekler.

– Hasan Basri Çantay

Orada tahtlara yaslanmış olarak çeşitli meyveler ve içecekler isterler.

– Seyyid Kutub

۞ وَعِندَهُمۡ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ أَتۡرَابٌ ٥٢

Yanlarında da gamzeleri kasan hep bir yaşıd dilberler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yanlarında gözlerini yalnız eşlerine dikmiş aynı yaştan güzeller vardır.

– İbni Kesir

Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır.

– Diyanet İşleri

Yanlarında da gözlerini yalınız (zevcelerine) dikmiş, bir yaşıt (dilberler) vardır.

– Hasan Basri Çantay

Yanlarında bakışlarını yalnız kocalarına diken kendileriyle yaşıt güzeller vardır.

– Seyyid Kutub

هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ ٥٣

İşte bu, o hesap günü için size vaadolunan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte hesab günü için size vaadolunan budur.

– İbni Kesir

İşte bunlar, hesap günü için size vaad edilenlerdir.

– Diyanet İşleri

İşte hesâb günü için size va'dolunagelen şey (ler) bunlardır.

– Hasan Basri Çantay

İşte hesap günü için size söz verilen bunlardır.

– Seyyid Kutub

إِنَّ هَٰذَا لَرِزۡقُنَا مَا لَهُۥ مِن نَّفَادٍ ٥٤

İşte ki bu bizim rızkımız, muhakkak ki ona hiç tükenmek yok.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu bu, Bizim rızkımızdır, onun için bitip tükenme yoktur.

– İbni Kesir

İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.

– Diyanet İşleri

Şübhe yok ki bü, bizim bitib tükenmeyecek rızkımızdır.

– Hasan Basri Çantay

Doğrusu, verdiğimiz rızıklar tükenmez.

– Seyyid Kutub

هَٰذَاۚ وَإِنَّ لِلطَّٰغِينَ لَشَرَّ مَـَٔابٖ ٥٥

Bu böyle, şüphesiz azgınlar için de fena bir istikbal (şer bir meâb) var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu böyle. Azgınlar için de sonucun en kötüsü vardır.

– İbni Kesir

(55-56) İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!

– Diyanet İşleri

Bu, (ehl-i cennete mahsusdur). Azgınların gideceği yer ise muhakkak en kötü (bir merci) dir:

– Hasan Basri Çantay

Bu böyledir; ancak azgınlara kötü bir gelecek vardır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu