بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَٱضْرِب بِّهِۦ وَلَا تَحْنَثْۗ إِنَّا وَجَدْنَٰهُ صَابِرًاۚ نِّعْمَ ٱلْعَبْدُۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ ٤٤

Bir de al bir demet elinle de vur onunla hânis olma, hakikat biz onu sabırlı bulduk, ne güzel kul, hakikaten O bir evvabdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Eline bir demet sap al da onunla vur ve yemini bozma. Biz, onu gerçekten sabırlı bulmuştuk. Ne iyi kuldu. Muhakkak ki o, Allah'a yönelirdi.

– İbni Kesir

Şöyle dedik: “Eline bir demet sap al ve onunla vur, yeminini bozma.” Gerçekten biz Eyyûb’u sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel bir kuldu! O, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.

– Diyanet İşleri

«Eline bir demet sap al da onunla vur. Yemîninde durmazlık etme» (dedik). Biz onu hakıykaten sabırlı bulduk. O, ne güzel kuldu! Hakıykat o, dâima (Allaha) dönen (bir zât) idi.

– Hasan Basri Çantay

Ey Eyyüb: «Eline bir demet sap al, onunla vur, yeminini bozma» demiştik. Gerçekten O çok sabırlı bir kulumuzdu, daima Allah'a yönelirdi

– Seyyid Kutub

وَٱذْكُرْ عِبَٰدَنَآ إِبْرَٰهِيمَ وَإِسْحَٰقَ وَيَعْقُوبَ أُوْلِى ٱلْأَيْدِى وَٱلْأَبْصَٰرِ ٤٥

Kullarımız İbrahim’i, İshak’ı, Yakub’u da an, eller ve gözler sahibleri idiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kuvvetli ve basiretli kullarımız; İbrahim, İshak ve Ya'kub'u da hatırla.

– İbni Kesir

(Ey Muhammed!) Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim’i, İshak’ı ve Yakub’u da an.

– Diyanet İşleri

Kuvvetlerin ve basıyretlerin saahibleri olan kullarımız İbrâhîmi, İshakı, Ya'kubu da an.

– Hasan Basri Çantay

Ey Muhammed! Güçlü ve anlayışlı olan kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'u da an.

– Seyyid Kutub

إِنَّآ أَخْلَصْنَٰهُم بِخَالِصَةٍ ذِكْرَى ٱلدَّارِ ٤٦

Çünkü biz onları temiz bir hassa, halîs yurd düşüncesiyle halîslerimizden kılmışızdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu Biz, onları ahiret yurdunu samimiyetle düşünen kimseler kıldık.

– İbni Kesir

Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliği ile (temizleyip) ihlâslı kimseler kıldık.

– Diyanet İşleri

Çünkü biz onları katkısız (şaibesiz) bir hasletle — ki (bu dâima) yurd (ları) nı hatırlama (ları ve onun için çalışmaları) dır — haalis (insanlar) yapdık.

– Hasan Basri Çantay

Biz onları Ahiret yurdunu düşünen, gönülden bağlı kullar yaptık.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّهُمْ عِندَنَا لَمِنَ ٱلْمُصْطَفَيْنَ ٱلْأَخْيَارِ ٤٧

Ve çünkü onlar muhakkak nezdimizde seçilmiş ahyardan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve gerçekten onlar, katımızda seçkinlerden ve hayırlılardandı.

– İbni Kesir

Şüphesiz onlar, bizim katımızda hayırlı, seçkin kimselerdendir.

– Diyanet İşleri

Çünkü onlar bizim indimizde cidden seçginlerden, hayırlı (zâtilerdendi.

– Hasan Basri Çantay

Onlar bizim yanımızda seçkin ve hayırlı kimselerdir.

– Seyyid Kutub

وَٱذْكُرْ إِسْمَٰعِيلَ وَٱلْيَسَعَ وَذَا ٱلْكِفْلِۖ وَكُلٌّ مِّنَ ٱلْأَخْيَارِ ٤٨

İsmail’i de, Elyesa’ı da, Zül'kifli de an, hepsi de o ahyardan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İsmail'i, El-Yesa'ı ve Zülkifl'i de hatırla. Hepsi de iyilerdendir.

– İbni Kesir

(Ey Muhammed!) İsmail, el-Yesa’ ve Zülkifl’i de an. Onların her biri iyi kimselerdi.

– Diyanet İşleri

İsmâîli, Elyesaı, Zülkifli de an. (İşte) bütün bunlar hayırlı (insan) lardı..

– Hasan Basri Çantay

İsmail'i, Elyas'ı, Zülkifl'i de an. Hepsi iyilerdendir.

– Seyyid Kutub

هَٰذَا ذِكْرٌۚ وَإِنَّ لِلْمُتَّقِينَ لَحُسْنَ مَـَٔابٍ ٤٩

İşte bu bir zikirdir, ve şüphesiz korunan müttekîler için her halde güzel bir istikbal (bir husni meâb) var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu bir zikirdir. Ve muhakkak ki muttakiler için güzel bir sonuç vardır.

– İbni Kesir

(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.

– Diyanet İşleri

Bu,(peygamberler için bir şeref ve) bir zikr (-i cemîl) dir. Takvâye erenlerin dönüb varacağı yerde elbette güzel (bir merci) dir:

– Hasan Basri Çantay

Bu bir hatırlatmadır. Korunanlar için güzel bir gelecek vardır.

– Seyyid Kutub

جَنَّٰتِ عَدْنٍ مُّفَتَّحَةً لَّهُمُ ٱلْأَبْوَٰبُ ٥٠

Adn cennetleri: açılarak kendilerine bütün kapılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri.

– İbni Kesir

(49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.

– Diyanet İşleri

Adin cennetleri. Onlar için bütün kapılar tastamam açılmışdır.

– Hasan Basri Çantay

Kapıları onlara açılmış, Adn cennetleri vardır.

– Seyyid Kutub

مُتَّكِـِٔينَ فِيهَا يَدْعُونَ فِيهَا بِفَٰكِهَةٍ كَثِيرَةٍ وَشَرَابٍ ٥١

İçlerinde kurularak orada bir çok yemişle bambaşka bir içki isteyecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada tahtlara yaslanmış olarak birçok meyveler ve içecekler isterler.

– İbni Kesir

Onlar orada koltuklara yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekler isterler.

– Diyanet İşleri

İçlerinde yaslanıb kuruluculardır onlar, Orada bir «ok yemişler), içecek (ler) isteyecekler.

– Hasan Basri Çantay

Orada tahtlara yaslanmış olarak çeşitli meyveler ve içecekler isterler.

– Seyyid Kutub

وَعِندَهُمْ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرْفِ أَتْرَابٌ ٥٢

Yanlarında da gamzeleri kasan hep bir yaşıd dilberler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yanlarında gözlerini yalnız eşlerine dikmiş aynı yaştan güzeller vardır.

– İbni Kesir

Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır.

– Diyanet İşleri

Yanlarında da gözlerini yalınız (zevcelerine) dikmiş, bir yaşıt (dilberler) vardır.

– Hasan Basri Çantay

Yanlarında bakışlarını yalnız kocalarına diken kendileriyle yaşıt güzeller vardır.

– Seyyid Kutub

هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوْمِ ٱلْحِسَابِ ٥٣

İşte bu, o hesap günü için size vaadolunan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte hesab günü için size vaadolunan budur.

– İbni Kesir

İşte bunlar, hesap günü için size vaad edilenlerdir.

– Diyanet İşleri

İşte hesâb günü için size va'dolunagelen şey (ler) bunlardır.

– Hasan Basri Çantay

İşte hesap günü için size söz verilen bunlardır.

– Seyyid Kutub

إِنَّ هَٰذَا لَرِزْقُنَا مَا لَهُۥ مِن نَّفَادٍ ٥٤

İşte ki bu bizim rızkımız, muhakkak ki ona hiç tükenmek yok.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu bu, Bizim rızkımızdır, onun için bitip tükenme yoktur.

– İbni Kesir

İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.

– Diyanet İşleri

Şübhe yok ki bü, bizim bitib tükenmeyecek rızkımızdır.

– Hasan Basri Çantay

Doğrusu, verdiğimiz rızıklar tükenmez.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu