بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهُۥ مِنۡ عِبَادِنَا ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٨١

Çünkü o bizim mü'min kullarımızdan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ ٨٢

Sonra da diğerlerini suya boğduk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

۞ وَإِنَّ مِن شِيعَتِهِۦ لَإِبۡرَٰهِيمَ ٨٣

Şüphesiz İbrahim de onun kolundan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذۡ جَآءَ رَبَّهُۥ بِقَلۡبٖ سَلِيمٍ ٨٤

Çünkü Rabb’ine selîm bir kalb ile geldi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَاذَا تَعۡبُدُونَ ٨٥

Çünkü babasına ve kavmine şöyle dedi: siz nelere tapıyorsunuz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَئِفۡكًا ءَالِهَةٗ دُونَ ٱللَّهِ تُرِيدُونَ ٨٦

Yalancılık etmek için mi Allah’dan başka ilâhlar istiyorsunuz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَمَا ظَنُّكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٨٧

Siz Rabb’ül-âlemîn’i ne zannediyorsunuz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَنَظَرَ نَظۡرَةٗ فِي ٱلنُّجُومِ ٨٨

Derken bir bakım baktı da nücume.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَقَالَ إِنِّي سَقِيمٞ ٨٩

Ben dedi: hastayım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَتَوَلَّوۡاْ عَنۡهُ مُدۡبِرِينَ ٩٠

O vakit arkalarını dönerek başından kaçışıverdiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَرَاغَ إِلَىٰٓ ءَالِهَتِهِمۡ فَقَالَ أَلَا تَأۡكُلُونَ ٩١

Derken kurnazlıkla onların ilâhlarına vardı da buyursanız a, dedi, yemez misiniz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu