بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

بَلْ جَآءَ بِٱلْحَقِّ وَصَدَّقَ ٱلْمُرْسَلِينَ ٣٧

Hayır, o, hak (ve hakıykat) ı getirmiş, bütün peygamberleri de tasdıyk etmişdir.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّكُمْ لَذَآئِقُواْ ٱلْعَذَابِ ٱلْأَلِيمِ ٣٨

Elbette siz o acıklı azâbı tadıcısınız.

– Hasan Basri Çantay

وَمَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ٣٩

Yapmakda idiğiniz şeylerden başkasiyle de cezalandırılmayacaksınız.

– Hasan Basri Çantay

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ ٤٠

Allahın ihlâsa (ve samîmiyyete) erdirilmiş kulları müstesna.

– Hasan Basri Çantay

أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمْ رِزْقٌ مَّعْلُومٌ ٤١

Onlar böyle. Onlar için (haassaları) ma'lûm bir rızık vardır.

– Hasan Basri Çantay

فَوَٰكِهُۖ وَهُم مُّكْرَمُونَ ٤٢

Türlü meyveler. Onlar (izzet ve) ikram edilmiş kimselerdir,

– Hasan Basri Çantay

فِى جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ٤٣

Naıym cennetlerinde,

– Hasan Basri Çantay

عَلَىٰ سُرُرٍ مُّتَقَٰبِلِينَ ٤٤

Birbiriyle karşılıklı tahtlar üzerinde.

– Hasan Basri Çantay

يُطَافُ عَلَيْهِم بِكَأْسٍ مِّن مَّعِينٍۭ ٤٥

Onların her biri (şerâb-ı) maıynden türlü kadehlerle tavaf (ve ziyaret edilir (ler).

– Hasan Basri Çantay

بَيْضَآءَ لَذَّةٍ لِّلشَّٰرِبِينَ ٤٦

Bembeyaz. İçenlere bir lezzet.

– Hasan Basri Çantay

لَا فِيهَا غَوْلٌ وَلَا هُمْ عَنْهَا يُنزَفُونَ ٤٧

Orada bir humar (baş ağrısı) da yok, onların bundan bîhuş olacakları da yok.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu