بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَوۡ أَنَّ عِندَنَا ذِكۡرٗا مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٦٨

Eğer yanımızda evvelkilere gelen bir uyarı kitabı olsaydı.

– Seyyid Kutub

لَكُنَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ١٦٩

Elbette biz Allah'ın temiz kulları olurduk.

– Seyyid Kutub

فَكَفَرُواْ بِهِۦۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ ١٧٠

Ancak o uyarıyı inkâr ettiler, yakında inkârlarının sonucunu bileceklerdir.

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ سَبَقَتۡ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٧١

Andolsun ki, peygamber kullarımıza şu sözleri vermişizdir.

– Seyyid Kutub

إِنَّهُمۡ لَهُمُ ٱلۡمَنصُورُونَ ١٧٢

Mutlaka kendilerine yardım edilecektir.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ ٱلۡغَٰلِبُونَ ١٧٣

Ve galip gelecek olanlar, mutlaka bizim ordumuzdur.

– Seyyid Kutub

فَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ حَتَّىٰ حِينٖ ١٧٤

Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

– Seyyid Kutub

وَأَبۡصِرۡهُمۡ فَسَوۡفَ يُبۡصِرُونَ ١٧٥

Onlara inecek azabı gözetle, onlar da göreceklerdir.

– Seyyid Kutub

أَفَبِعَذَابِنَا يَسۡتَعۡجِلُونَ ١٧٦

Azabımıza uğramakta acele mi ediyorlar?

– Seyyid Kutub

فَإِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمۡ فَسَآءَ صَبَاحُ ٱلۡمُنذَرِينَ ١٧٧

Fakat o azap yurtlarına indiği vakit uyarılmış olanların hali ne kötü olur!

– Seyyid Kutub

وَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ حَتَّىٰ حِينٖ ١٧٨

Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu