بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِنَّا لَنَحْنُ ٱلصَّآفُّونَ ١٦٥

Biziz o saf saf dizilenler mutlak biz.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّا لَنَحْنُ ٱلْمُسَبِّحُونَ ١٦٦

Biziz o tesbîh edenler de mutlak biz.

– Hasan Basri Çantay

وَإِن كَانُواْ لَيَقُولُونَ ١٦٧

Hakıykat (müşrikler evvelce) şu kat'î sözü söylüyorlardı :

– Hasan Basri Çantay

لَوْ أَنَّ عِندَنَا ذِكْرًا مِّنَ ٱلْأَوَّلِينَ ١٦٨

«Eğer nezdimizde evvelki (ümmetlere inen) lerden bir kitab olsaydı»,

– Hasan Basri Çantay

لَكُنَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ ١٦٩

«Elbet biz de Allahın ihlâsa erdirilmiş kullarından olurduk».

– Hasan Basri Çantay

فَكَفَرُواْ بِهِۦۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ١٧٠

Şimdi ise ona (inanmayıb) kâfir oldular, ileride (küfürlerinin akıbetini) bileceklerdir ya.

– Hasan Basri Çantay

وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا ٱلْمُرْسَلِينَ ١٧١

Andolsun ki (peygamber olarak) gönderilen kullarımız hakkında bizim geçmiş sözümüz (vardır):

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُمْ لَهُمُ ٱلْمَنصُورُونَ ١٧٢

«Muhakkak onlar, behemehal onlar mansur (ve muzafferdirler.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ ٱلْغَٰلِبُونَ ١٧٣

«Muhakkak bizim ordumuz, her halde onlar galebe edicidirler.

– Hasan Basri Çantay

فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّىٰ حِينٍ ١٧٤

Onun için (Habîbim) sen bir zamana kadar onlardan yüz çevir,

– Hasan Basri Çantay

وَأَبْصِرْهُمْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ ١٧٥

Gözetle onları. Kendileri de (başlarına geleceği) yakında göreceklerdir.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu