بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَا مِنَّآ إِلَّا لَهُۥ مَقَامٞ مَّعۡلُومٞ ١٦٤

Melekler: «Bizim içimizden herkesin belli makamı vardır.»

– Seyyid Kutub

وَإِنَّا لَنَحۡنُ ٱلصَّآفُّونَ ١٦٥

Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّا لَنَحۡنُ ٱلۡمُسَبِّحُونَ ١٦٦

Allah'ı tesbih edenleriz.

– Seyyid Kutub

وَإِن كَانُواْ لَيَقُولُونَ ١٦٧

Putperestler şöyle diyorlardı.

– Seyyid Kutub

لَوۡ أَنَّ عِندَنَا ذِكۡرٗا مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٦٨

Eğer yanımızda evvelkilere gelen bir uyarı kitabı olsaydı.

– Seyyid Kutub

لَكُنَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ١٦٩

Elbette biz Allah'ın temiz kulları olurduk.

– Seyyid Kutub

فَكَفَرُواْ بِهِۦۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ ١٧٠

Ancak o uyarıyı inkâr ettiler, yakında inkârlarının sonucunu bileceklerdir.

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ سَبَقَتۡ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٧١

Andolsun ki, peygamber kullarımıza şu sözleri vermişizdir.

– Seyyid Kutub

إِنَّهُمۡ لَهُمُ ٱلۡمَنصُورُونَ ١٧٢

Mutlaka kendilerine yardım edilecektir.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ ٱلۡغَٰلِبُونَ ١٧٣

Ve galip gelecek olanlar, mutlaka bizim ordumuzdur.

– Seyyid Kutub

فَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ حَتَّىٰ حِينٖ ١٧٤

Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu