بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

هُمۡ وَأَزۡوَٰجُهُمۡ فِي ظِلَٰلٍ عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ مُتَّكِـُٔونَ ٥٦

Kendileri ve zevceleri erîkeler üzerine kurulmuşlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar ve eşleri gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.

– İbni Kesir

Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.

– Diyanet İşleri

Kendileri de, zevceleri de (cennet) gölgeler (in) dedirler. Tahtların üstüne kurulub dayanmışlardır.

– Hasan Basri Çantay

Kendileri ve eşleri gölgelerde, koltuklara yaslanmışlar.

– Seyyid Kutub

لَهُمۡ فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَلَهُم مَّا يَدَّعُونَ ٥٧

Onlara orada bir meyve var: hem onlara orada ne iddia ederlerse var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada meyveler onlarındır. Ve her istedikleri kendilerinindir.

– İbni Kesir

Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.

– Diyanet İşleri

Orada taze yemiş (ler) onların, temennî edecekleri herşey onlarındır.

– Hasan Basri Çantay

Orada her çeşit meyve onlar içindir. Bütün arzuları yerine getirilir.

– Seyyid Kutub

سَلَٰمٞ قَوۡلٗا مِّن رَّبّٖ رَّحِيمٖ ٥٨

Bir selâm, Rahim bir rabdan kelâm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Rahim Rabblarından bir de; selam, sözü.

– İbni Kesir

Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine) “Selâm” (vardır).

– Diyanet İşleri

Çok esirgeyici Rab (lerin) den bir de selâm (var) dır.

– Hasan Basri Çantay

Merhametli olan Rabb katından onlara selâm vardır.

– Seyyid Kutub

وَٱمۡتَٰزُواْ ٱلۡيَوۡمَ أَيُّهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ ٥٩

Ve haydin ayrılın bu gün ey mücrimler!

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ayrılın bugün, ey suçlular.

– İbni Kesir

(Allah, şöyle der:) “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!”

– Diyanet İşleri

«Ey günahkârlar, bugün siz (bir tarafa) ayrılın»!

– Hasan Basri Çantay

Ey suçlular, bugün şöyle ayrılın.

– Seyyid Kutub

۞ أَلَمۡ أَعۡهَدۡ إِلَيۡكُمۡ يَٰبَنِيٓ ءَادَمَ أَن لَّا تَعۡبُدُواْ ٱلشَّيۡطَٰنَۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ ٦٠

And vermedim mi size? "Ey adem oğulları! Şeytan’a kulluk etmeyin, o size açık bir düşmandır" diye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey Ademoğulları; Ben, size; şeytana tapmayın, o muhakkak ki sizin apaçık bir düşmanınızdır, diye ahdetmedim mi?

– İbni Kesir

(60-61) “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”

– Diyanet İşleri

(60-61) Ey Âdem oğulları, «Şeytana tapmayın. Çünkü o, sizin için (Rabbinizden) ayıran bir düşmandır, Bana ibâdet edin. işte dosdoğru yo! budur» diye size emr etmedim mi? (buyuracak).

– Hasan Basri Çantay

Ey insanoğulları, size and vermedim mi? Şeytana tapmayın o sizin apaçık düşmanınızdır.

– Seyyid Kutub

وَأَنِ ٱعۡبُدُونِيۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٦١

"Ve bana kulluk edin doğru yol budur" diye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve; Bana kulluk edersiniz, işte bu, dosdoğru yoldur, diye.

– İbni Kesir

(60-61) “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”

– Diyanet İşleri

(60-61) Ey Âdem oğulları, «Şeytana tapmayın. Çünkü o, sizin için (Rabbinizden) ayıran bir düşmandır, Bana ibâdet edin. işte dosdoğru yo! budur» diye size emr etmedim mi? (buyuracak).

– Hasan Basri Çantay

Bana tapın doğru yol budur.

– Seyyid Kutub

وَلَقَدۡ أَضَلَّ مِنكُمۡ جِبِلّٗا كَثِيرًاۖ أَفَلَمۡ تَكُونُواْ تَعۡقِلُونَ ٦٢

Böyle iken celâlıma karşı o içinizden bir çok cibilletleri yoldan çıkardı, ya o vakit sizin akıllarınız yokmıy dı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki; o, sizden birçok nesilleri saptırmıştı. Hala akletmez misiniz?

– İbni Kesir

“Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?”

– Diyanet İşleri

Andolsun ki (şeytan) sizden birçok halkı sapdırmadı. O vakit neye akıl etmiyordunuz?

– Hasan Basri Çantay

Andolsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştır, akletmez misiniz?

– Seyyid Kutub

هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي كُنتُمۡ تُوعَدُونَ ٦٣

Bu işte o cehennem ki vaadolunur dururdunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte bu, size vaadolunan cehennemdir.

– İbni Kesir

“İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.”

– Diyanet İşleri

İşte bu, (öteden beri) tehdîd edegeldiğiniz cehennemdir.

– Hasan Basri Çantay

İşte bu, size vaad edilen cehennemdir.

– Seyyid Kutub

ٱصۡلَوۡهَا ٱلۡيَوۡمَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ ٦٤

Bu gün yaslanın ona bakalım küfrettiğiniz için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Küfretmekte olduğunuzdan dolayı bugün girin oraya.

– İbni Kesir

“İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!”

– Diyanet İşleri

Küfür (ve inkârda ısrar) edişinize mukaabil girin oraya.

– Hasan Basri Çantay

İnkârınızdan dolayı bugün oraya girin.

– Seyyid Kutub

ٱلۡيَوۡمَ نَخۡتِمُ عَلَىٰٓ أَفۡوَٰهِهِمۡ وَتُكَلِّمُنَآ أَيۡدِيهِمۡ وَتَشۡهَدُ أَرۡجُلُهُم بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ ٦٥

Bu gün ağızlarını mühürleriz de bize elleri söyler ve ayakları şehadet eyler: neler kesbediyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bugün, onların ağızlarını mühürleriz. Bizimle elleri konuşur ve yapmakta oldukları şeye ayakları şehadet eder.

– İbni Kesir

O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.

– Diyanet İşleri

O gün ağızlarının üstüne mühür basarız. Ne irtikâb ediyor idiyseler bize elleri söyler, ayakları (ve diğer uzuvları) da şâhidlik eder.

– Hasan Basri Çantay

O gün ağızlarını mühürleriz, elleri bize söyler ayakları yaptıklarına şahitlik eder.

– Seyyid Kutub

وَلَوۡ نَشَآءُ لَطَمَسۡنَا عَلَىٰٓ أَعۡيُنِهِمۡ فَٱسۡتَبَقُواْ ٱلصِّرَٰطَ فَأَنَّىٰ يُبۡصِرُونَ ٦٦

Hem dilersek gözlerini üzerinden silme kör ediverdik de yola dökülürlerdi, fakat nereden görecekler?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz isteseydik; onların gözlerini kör ederdik de yolda koşuşup kalırlardı. Ama nasıl göreceklerdi ki.

– İbni Kesir

Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu hâlde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!

– Diyanet İşleri

Eğer dileseydik onları gözlerinin üzerinden silme kör yapardık da yolda koşuşub (didişib) kalırlardı. Artık nasıl göreceklerdi?

– Hasan Basri Çantay

Dilersek, gözlerini kör ederdik de, yol bulmaya çalışırlardı. Nasıl görebilirlerdi?

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu