بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلْقُرْءَانِ ٱلْحَكِيمِ ٢

Kur'an-ı Hakim'e andolsun ki;

– İbni Kesir

إِنَّكَ لَمِنَ ٱلْمُرْسَلِينَ ٣

Sen, elbette gönderilmiş peygamberlerdensin,

– İbni Kesir

عَلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ ٤

Sırat-ı Müstakim üzere.

– İbni Kesir

تَنزِيلَ ٱلْعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ ٥

Bu; Aziz, Rahim'in indirmesidir.

– İbni Kesir

لِتُنذِرَ قَوْمًا مَّآ أُنذِرَ ءَابَآؤُهُمْ فَهُمْ غَٰفِلُونَ ٦

Babaları uyarılmadığından gaflet içinde kalmış bir kavmi uyarman için.

– İbni Kesir

لَقَدْ حَقَّ ٱلْقَوْلُ عَلَىٰٓ أَكْثَرِهِمْ فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ ٧

Andolsun ki; onların, çoğunun üzerine, söz hak olmuştur. Onlar, artık iman etmezler.

– İbni Kesir

إِنَّا جَعَلْنَا فِىٓ أَعْنَٰقِهِمْ أَغْلَٰلًا فَهِىَ إِلَى ٱلْأَذْقَانِ فَهُم مُّقْمَحُونَ ٨

Doğrusu Biz; onların boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkaları geçirdik. Bunun için artık başları yukarı kalkıktır.

– İbni Kesir

وَجَعَلْنَا مِنۢ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَٰهُمْ فَهُمْ لَا يُبْصِرُونَ ٩

Önlerinden bir sed ve arkalarından da bir sed çekmişizdir. Gözlerini perdelemişizdir. Bu yüzden artık göremezler.

– İbni Kesir

وَسَوَآءٌ عَلَيْهِمْ ءَأَنذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ ١٠

Onları ister korkut, ister korkutma; onlar için birdir, iman etmezler.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu