بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَٱلَّذِىٓ أَطْمَعُ أَن يَغْفِرَ لِى خَطِيٓـَٔتِى يَوْمَ ٱلدِّينِ ﴿٨٢

Ve O ki ceza günü ben, onun günahımı af buyurmasını niyaz ederim.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve din günü günahlarımı bağışlamasını umduğum O'dur.

— İbni Kesir

“O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur.”

— Diyanet İşleri

«Ceza gününde kusurlarımı yarlığayacağını umduğum da Odur».

— Hasan Basri Çantay

Hesaplaşma günü günahlarımı affedeceğini umduğum da O'dur.

— Seyyid Kutub

رَبِّ هَبْ لِى حُكْمًا وَأَلْحِقْنِى بِٱلصَّٰلِحِينَ ﴿٨٣

Ya Rab, bana bir hüküm ihsan et ve beni sâlihine ilhak buyur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Rabbım, bana hüküm ver. Ve beni salihlere kat.

— İbni Kesir

“Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat.”

— Diyanet İşleri

«Rabbim, bana hüküm ihsan et ve beni saalihler (zümresine) kat».

— Hasan Basri Çantay

Ya Rabbi, bana yararlı bilgi ve egemenlik ver ve beni iyi kullarının arasına kat.

— Seyyid Kutub

وَٱجْعَل لِّى لِسَانَ صِدْقٍ فِى ٱلْءَاخِرِينَ ﴿٨٤

Ve bana sonrakiler içinde bir "lisanı sıdık" tahsis eyle.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve sonrakiler içinde bana doğru söyler bir dil ihsan et.

— İbni Kesir

“Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl.”

— Diyanet İşleri

«(Benden) sonrakiler içinde benim için (bir) lisân-ı sıdk ver».

— Hasan Basri Çantay

İlerdeki kuşaklar arasında doğruluğun sözcüsü olmamı nasip eyle.

— Seyyid Kutub

وَٱجْعَلْنِى مِن وَرَثَةِ جَنَّةِ ٱلنَّعِيمِ ﴿٨٥

Ve beni naıym cennetinin varislerinden eyle.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Beni Naim cennetinin varislerinden kıl.

— İbni Kesir

“Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle.”

— Diyanet İşleri

«Beni Naıym cennetinin vârislerinden kıl».

— Hasan Basri Çantay

Beni bol nimetli cennette sürekli kalanlardan eyle.

— Seyyid Kutub

وَٱغْفِرْ لِأَبِىٓ إِنَّهُۥ كَانَ مِنَ ٱلضَّآلِّينَ ﴿٨٦

Babama da mağfiret buyur, çünkü o yanlış gidenlerden idi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Babamı da bağışla. Şüphesiz o, sapıklardan olmuştur.

— İbni Kesir

“Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır.”

— Diyanet İşleri

«Babamı da yarlığa. Çünkü o sapıklardandır».

— Hasan Basri Çantay

Babamı affeyle. Çünkü o sapıklardandır.

— Seyyid Kutub

وَلَا تُخْزِنِى يَوْمَ يُبْعَثُونَ ﴿٨٧

Ve utandırma beni ba's olunacakları gün.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Diriltilecekleri günde beni rezil etme.

— İbni Kesir

“(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!”

— Diyanet İşleri

«(Kulların) kabirlerinden kaldırılacakları gün beni rüsvay etme».

— Hasan Basri Çantay

İnsanların yeniden dirilecekleri gün beni mahcup etme.

— Seyyid Kutub

يَوْمَ لَا يَنفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ ﴿٨٨

O gün ki ne mal faide verir ne oğulları.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O gün ki mal da fayda vermez, çocuklar da.

— İbni Kesir

“O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!”

— Diyanet İşleri

«O günde ki ne mal fâide eder, ne de oğullar».

— Hasan Basri Çantay

Ki, o gün, insana ne malı ve ne de evlatları yarar sağlamaz.

— Seyyid Kutub

إِلَّا مَنْ أَتَى ٱللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ ﴿٨٩

Ancak Allah’a selim bir kalb ile varan başka.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak Allah'a kalb-i selimle gelmiş olan başka.

— İbni Kesir

“Allah’a arınmış bir kalp ile gelen başka.”

— Diyanet İşleri

«Meğer ki Allaha (küfr-ü nifakdan) tamamen salim bir kalb ile gelenler ola».

— Hasan Basri Çantay

Yalnız temiz kalple Allah'ın huzuruna gelen kurtulur.

— Seyyid Kutub

وَأُزْلِفَتِ ٱلْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ ﴿٩٠

Hem müttekiler için cennet yaklaştırılmış.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Cennet, muttakiler için hazırlanmıştır.

— İbni Kesir

Cennet, Allah’a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılacak.

— Diyanet İşleri

(O günde ki) cennet takva saahiblerine yaklaşdırılmışdır.

— Hasan Basri Çantay

O gün, cennet, kötülüklerden sakınanların yakınına getirilir.

— Seyyid Kutub

وَبُرِّزَتِ ٱلْجَحِيمُ لِلْغَاوِينَ ﴿٩١

Azgınlar için de cehennem hortlatılmıştır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Cehennem de azgınlara gösterilir.

— İbni Kesir

(91-93) Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, “Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?” denilecek.

— Diyanet İşleri

Cehennem de azgınlara açılıb gösterilmişdir.

— Hasan Basri Çantay

Cehennem de sapıkların gözleri önünde dikilir.

— Seyyid Kutub

وَقِيلَ لَهُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ تَعْبُدُونَ ﴿٩٢

Ve bunlara hani nerede o Allah’ın gayrıdan taptıklarınız ? Nasıl size yardım ediyorlar veya kendilerini kurtarıyorlar mı ? denilmekte.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve onlara denilir ki: Nerededir taptıklarınız?

— İbni Kesir

(91-93) Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, “Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?” denilecek.

— Diyanet İşleri

(92-93) Ve anlara: «Allâhı bırakıb da tapdıklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı, yahud kendi başlarına yardımları dokunuyor mu?» denilmişdir.

— Hasan Basri Çantay

Sapıklara denir ki; «Hani vaktiyle taptığınız sözde ilahlar.

— Seyyid Kutub

AYARLAR