بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ٱلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهۡدِينِ ٧٨

“O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir.”

– Diyanet İşleri

وَٱلَّذِي هُوَ يُطۡعِمُنِي وَيَسۡقِينِ ٧٩

“O, bana yediren ve içirendir.”

– Diyanet İşleri

وَإِذَا مَرِضۡتُ فَهُوَ يَشۡفِينِ ٨٠

“Hastalandığımda da O bana şifa verir.”

– Diyanet İşleri

وَٱلَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحۡيِينِ ٨١

“O, benim canımı alacak ve sonra diriltecek olandır.”

– Diyanet İşleri

وَٱلَّذِيٓ أَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لِي خَطِيٓـَٔتِي يَوۡمَ ٱلدِّينِ ٨٢

“O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur.”

– Diyanet İşleri

رَبِّ هَبۡ لِي حُكۡمٗا وَأَلۡحِقۡنِي بِٱلصَّٰلِحِينَ ٨٣

“Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat.”

– Diyanet İşleri

وَٱجۡعَل لِّي لِسَانَ صِدۡقٖ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ ٨٤

“Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl.”

– Diyanet İşleri

وَٱجۡعَلۡنِي مِن وَرَثَةِ جَنَّةِ ٱلنَّعِيمِ ٨٥

“Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle.”

– Diyanet İşleri

وَٱغۡفِرۡ لِأَبِيٓ إِنَّهُۥ كَانَ مِنَ ٱلضَّآلِّينَ ٨٦

“Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır.”

– Diyanet İşleri

وَلَا تُخۡزِنِي يَوۡمَ يُبۡعَثُونَ ٨٧

“(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!”

– Diyanet İşleri

يَوۡمَ لَا يَنفَعُ مَالٞ وَلَا بَنُونَ ٨٨

“O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!”

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu