بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ هَلۡ يَسۡمَعُونَكُمۡ إِذۡ تَدۡعُونَ ٧٢

O da demişti ki: Çağırdığınızda sizi duyuyorlar mı?

– İbni Kesir

أَوۡ يَنفَعُونَكُمۡ أَوۡ يَضُرُّونَ ٧٣

Yahut size fayda veya zarar veriyorlar mı?

– İbni Kesir

قَالُواْ بَلۡ وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا كَذَٰلِكَ يَفۡعَلُونَ ٧٤

Demişlerdi ki: Hayır. Atalarımızı böyle yapar gördük.

– İbni Kesir

قَالَ أَفَرَءَيۡتُم مَّا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ ٧٥

O da demişti ki: Neye tapmış olduğunuzu görüyor musunuz?

– İbni Kesir

أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُمُ ٱلۡأَقۡدَمُونَ ٧٦

Siz ve geçmiş atalarınız?

– İbni Kesir

فَإِنَّهُمۡ عَدُوّٞ لِّيٓ إِلَّا رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٧٧

Doğrusu onlar, benim düşmanımdır. Ancak alemlerin Rabbı müstesna.

– İbni Kesir

ٱلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهۡدِينِ ٧٨

Ki O, yaratmıştır beni. Ve O doğru yola eriştirir beni.

– İbni Kesir

وَٱلَّذِي هُوَ يُطۡعِمُنِي وَيَسۡقِينِ ٧٩

Ki O, yedirir, içirir beni.

– İbni Kesir

وَإِذَا مَرِضۡتُ فَهُوَ يَشۡفِينِ ٨٠

Hastalandığımda O, şifa verir bana.

– İbni Kesir

وَٱلَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحۡيِينِ ٨١

Ki O, öldürür beni, sonra da O, diriltir.

– İbni Kesir

وَٱلَّذِيٓ أَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لِي خَطِيٓـَٔتِي يَوۡمَ ٱلدِّينِ ٨٢

Ve din günü günahlarımı bağışlamasını umduğum O'dur.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu