بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَقَدْ كَذَّبُواْ فَسَيَأْتِيهِمْ أَنۢبَٰٓؤُاْ مَا كَانُواْ بِهِۦ يَسْتَهْزِءُونَ ٦

Evet tekzib etmekteler, fakat onlara o istihza ettikleri şeyin müdhiş haberleri gelecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوَلَمْ يَرَوْاْ إِلَى ٱلْأَرْضِ كَمْ أَنۢبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ ٧

Arz’a bir bakmadılar da mı? biz onda her hoş çiftten ne kadar bitirmişiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةًۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ ٨

Şüphesiz ki bunda mutlak bir âyet var, hemde ekserîsi mü'min olmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ٩

Ve şüphesiz ki Rabbin O öyle Azîz, öyle Rahîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذْ نَادَىٰ رَبُّكَ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱئْتِ ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ ١٠

Bir vakit de Rabbin, Musa’ya nidâ buyurdu: git o zalim kavme dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَوْمَ فِرْعَوْنَۚ أَلَا يَتَّقُونَ ١١

Firavun kavmine, daha sakınmıyacaklar mı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبِّ إِنِّىٓ أَخَافُ أَن يُكَذِّبُونِ ١٢

Ya Rab! dedi: doğrusu ben korkarım ki beni tekzib ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَضِيقُ صَدْرِى وَلَا يَنطَلِقُ لِسَانِى فَأَرْسِلْ إِلَىٰ هَٰرُونَ ١٣

Ve göğsüm daralır, dilim açılmaz, onun için Harûna da risalet ver.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَهُمْ عَلَىَّ ذَنۢبٌ فَأَخَافُ أَن يَقْتُلُونِ ١٤

Hem onlara üzerinde bir günah var, ondan dolayı korkarım ki hemen beni öldürürler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ كَلَّاۖ فَٱذْهَبَا بِـَٔايَٰتِنَآۖ إِنَّا مَعَكُم مُّسْتَمِعُونَ ١٥

Hayır, buyurdu: haydi ikiniz bir, âyetlerimizle gidin, her halde biz sizinle beraberiz, dinliyoruzdur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأْتِيَا فِرْعَوْنَ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولُ رَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ ١٦

Haydin Firavun’a varın da deyin : inan biz, Rabb’ül-aleminin resulüyüz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu