بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَتَقَلُّبَكَ فِي ٱلسَّٰجِدِينَ ٢١٩

(218-219) (Öyle mutlak gaalib, öyle çok esirgeyici) ki O, (namaza) kıyam etdiğin vakit seni ve secde edenler içinde dolaşmanı (dâima) görendir.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ ٢٢٠

Çünkü hakkıyle işiden, hakkıyle bilen bizzat Odur.

– Hasan Basri Çantay

هَلۡ أُنَبِّئُكُمۡ عَلَىٰ مَن تَنَزَّلُ ٱلشَّيَٰطِينُ ٢٢١

(Ey müşrikler) şeytanların kimlerin üzerine indiğini size haber vereyim mi ben?

– Hasan Basri Çantay

تَنَزَّلُ عَلَىٰ كُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٖ ٢٢٢

Onlar her günahkâr yalancının tepesine iner (ler).

– Hasan Basri Çantay

يُلۡقُونَ ٱلسَّمۡعَ وَأَكۡثَرُهُمۡ كَٰذِبُونَ ٢٢٣

Onlar dır ki (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.

– Hasan Basri Çantay

وَٱلشُّعَرَآءُ يَتَّبِعُهُمُ ٱلۡغَاوُۥنَ ٢٢٤

Şâirler (e gelince), onlara da sapıklar uyarlar.

– Hasan Basri Çantay

أَلَمۡ تَرَ أَنَّهُمۡ فِي كُلِّ وَادٖ يَهِيمُونَ ٢٢٥

(225-226) Onların her vâdîde hakıykaten ifrata (mübalağaya) düşegeldiklerini ve hakıykaten yapmayacakları şeyleri söyler (insanlar) olduklarını görmedin mi?

– Hasan Basri Çantay

وَأَنَّهُمۡ يَقُولُونَ مَا لَا يَفۡعَلُونَ ٢٢٦

(225-226) Onların her vâdîde hakıykaten ifrata (mübalağaya) düşegeldiklerini ve hakıykaten yapmayacakları şeyleri söyler (insanlar) olduklarını görmedin mi?

– Hasan Basri Çantay

إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَذَكَرُواْ ٱللَّهَ كَثِيرٗا وَٱنتَصَرُواْ مِنۢ بَعۡدِ مَا ظُلِمُواْۗ وَسَيَعۡلَمُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَيَّ مُنقَلَبٖ يَنقَلِبُونَ ٢٢٧

Ancak îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) de bulunanlar, Allâhı çok zikredenler ve zulme uğratıldıklarından sonra öçlerini alanlar böyle değildir. O zulmedenler yakında hangi inkılâb ile sarsılacaklarını bileceklerdir.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu