بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٧٤

Şüphesiz bunda mutlak bir âyet var, öyle iken ekserîsi mü'min olmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü'minler olmadı.

– İbni Kesir

Şüphesiz bunda büyük bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

– Diyanet İşleri

Şübhesiz bunda elbette bir ibret vardır. (Fakat) onların çoğu îman ediciler değildir.

– Hasan Basri Çantay

Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdir.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٧٥

Ve şüphesiz ki Rabbin O, öyle Azîz öyle Rahîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki Rabbın, elbette O; Aziz'dir, Rahim'dir.

– İbni Kesir

Şüphesiz senin Rabbin, mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

– Diyanet İşleri

Hakıykat, senin Rabbin, mutlak gaalibdir, çok esirgeyicidir O.

– Hasan Basri Çantay

Ve yine kuşku yok ki, senin Rabb'in üstün iradeli ve merhametlidir.

– Seyyid Kutub

كَذَّبَ أَصۡحَٰبُ لۡـَٔيۡكَةِ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٧٦

Eshabı Eyke gönderilen Resuller’i tekzib etti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

– İbni Kesir

Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

– Diyanet İşleri

Eyke yârânı da (gönderilen) peygamberleri tekzîb etmişdir.

– Hasan Basri Çantay

Eyke halkı da peygamberlerini yalanladılar.

– Seyyid Kutub

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ شُعَيۡبٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٧٧

O Vakit ki Şuayb onlara demişti: siz Allah’dan korkmaz mısınız?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hani onlara Şuayb demişti ki: Siz, sakınmaz mısınız?

– İbni Kesir

Hani Şu’ayb, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

– Diyanet İşleri

O zamanda ki Şuayb onlara: «(Allahdan) korkmaz mısınız?» demişdi,

– Hasan Basri Çantay

Hani Şuayb, onlara dedi ki; «Siz hiç Allah'tan korkmaz mısınız?»

– Seyyid Kutub

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٧٨

Haberiniz olsun ben size gönderilmiş bir Resulüm, emînim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki ben, size emin bir peygamberim.

– İbni Kesir

“Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”

– Diyanet İşleri

«Şübhesiz ben size (gönderilmiş) emîn bir peygamberim».

– Hasan Basri Çantay

Ben size gönderilmiş, güvenilir bir elçiyim.

– Seyyid Kutub

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٧٩

Gelin Allah’dan korkun ve bana itaat edin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.

– İbni Kesir

Artık, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.

– Diyanet İşleri

«Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin».

– Hasan Basri Çantay

Öyleyse Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.

– Seyyid Kutub

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٨٠

Buna karşı sizden bir ecir istemiyorum, benim ecrim ancak Rabb-ül’âlemîn’e aiddir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbına aittir.

– İbni Kesir

“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”

– Diyanet İşleri

«Ben buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükâfatım aalemlerin Rabbinden başkasına aaid değil».

– Hasan Basri Çantay

Ben bu çağrı hizmetime karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum; benim çabalarımın karşılığını verecek olan, alemlerin Rabb'idir.

– Seyyid Kutub

۞ أَوۡفُواْ ٱلۡكَيۡلَ وَلَا تَكُونُواْ مِنَ ٱلۡمُخۡسِرِينَ ١٨١

Ölçeği tam ölçün de hak yiyenlerden olmayın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ölçüyü tam yapın da eksiltenlerden olmayın.

– İbni Kesir

“Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın.”

– Diyanet İşleri

Ölçeği tam ölçün. Eksiltenlerden olmayın».

– Hasan Basri Çantay

Ölçme işlemlerinizde dürüst olunuz, eksik ölçenlerden olmayınız.

– Seyyid Kutub

وَزِنُواْ بِٱلۡقِسۡطَاسِ ٱلۡمُسۡتَقِيمِ ١٨٢

Ve doğru terazi ile tartın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğru ölçekle tartın.

– İbni Kesir

“Doğru terazi ile tartın.”

– Diyanet İşleri

«Doğru terazi ile tartın».

– Hasan Basri Çantay

Tartma işlemlerinde doğru ve duyarlı terazi kullanınız.

– Seyyid Kutub

وَلَا تَبۡخَسُواْ ٱلنَّاسَ أَشۡيَآءَهُمۡ وَلَا تَعۡثَوۡاْ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُفۡسِدِينَ ١٨٣

Halkın eşyalarını değerinden düşürmeyin ve yer yüzünü ihtilâlcılıkla fesada vermeyin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İnsanların eşyasını azaltmayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.

– İbni Kesir

“İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”

– Diyanet İşleri

«İnsanların hakkından bir şey'i kısmayın. Yer (yüzün) de fesadcılar olarak bozgunculuk etmeyin».

– Hasan Basri Çantay

Halkın mallarına düşük değer biçmeyiniz, yeryüzünde kargaşa çıkarıp dirliği bozmayınız.

– Seyyid Kutub

وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ وَٱلۡجِبِلَّةَ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٨٤

O sizi ve sizden evvelki cibileti yaratan hâlıktan korkun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizi ve daha önceki nesilleri yaratmış olandan korkun.

– İbni Kesir

“Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının.”

– Diyanet İşleri

«(Gerek) sizi, (gerek sizden) evvelki ümmetleri yaratan (Allah) dan korkun».

– Hasan Basri Çantay

Sizi ve sizden önceki kuşakları yaratan Allah'tan korkunuz.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu