بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِم مَّطَرًاۖ فَسَآءَ مَطَرُ ٱلْمُنذَرِينَ ١٧٣

Üzerlerine de bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.

– İbni Kesir

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةًۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ ١٧٤

Muhakkak ki bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü'minler olmadı.

– İbni Kesir

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٧٥

Muhakkak ki Rabbın, elbette O; Aziz'dir, Rahim'dir.

– İbni Kesir

كَذَّبَ أَصْحَٰبُ لْـَٔيْكَةِ ٱلْمُرْسَلِينَ ١٧٦

Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

– İbni Kesir

إِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٧٧

Hani onlara Şuayb demişti ki: Siz, sakınmaz mısınız?

– İbni Kesir

إِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ ١٧٨

Muhakkak ki ben, size emin bir peygamberim.

– İbni Kesir

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٧٩

Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.

– İbni Kesir

وَمَآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍۖ إِنْ أَجْرِىَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ ١٨٠

Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbına aittir.

– İbni Kesir

أَوْفُواْ ٱلْكَيْلَ وَلَا تَكُونُواْ مِنَ ٱلْمُخْسِرِينَ ١٨١

Ölçüyü tam yapın da eksiltenlerden olmayın.

– İbni Kesir

وَزِنُواْ بِٱلْقِسْطَاسِ ٱلْمُسْتَقِيمِ ١٨٢

Doğru ölçekle tartın.

– İbni Kesir

وَلَا تَبْخَسُواْ ٱلنَّاسَ أَشْيَآءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْاْ فِى ٱلْأَرْضِ مُفْسِدِينَ ١٨٣

İnsanların eşyasını azaltmayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu