بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ﴿١٥٩

Ve şüphesiz Rabbin O, öyle Azîz öyle Rahîm.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki Rabbın, elbette O; Aziz'dir, Rahim'dir.

— İbni Kesir

Şüphesiz senin Rabbin, mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

— Diyanet İşleri

Hakıykat, senin Rabbin, mutlak gaalibdir, çok esirgeyicidir O.

— Hasan Basri Çantay

Ve yine kuşku yok ki, senin Rabb'in üstün iradeli ve merhametlidir.

— Seyyid Kutub

كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ ٱلْمُرْسَلِينَ ﴿١٦٠

Lût kavmi gönderilen Resuller’i tekzib etti.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Lut kavmi de peygamberleri yalanladı.

— İbni Kesir

Lût’un kavmi de peygamberleri yalanladı.

— Diyanet İşleri

Luut (kavmi de gönderilen) peygamberleri tekzîb etdi.

— Hasan Basri Çantay

Lut'un soydaşları da peygamberlerini yalanladılar.

— Seyyid Kutub

إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ لُوطٌ أَلَا تَتَّقُونَ ﴿١٦١

O vakit ki kadeşleri Lût onlara demişti: siz Allah’dan korkmaz mısınız?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Hani onlara kardeşleri Lut demişti ki: Siz, sakınmaz mısınız?

— İbni Kesir

Hani kardeşleri Lût, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

— Diyanet İşleri

Hani biraderleri Luut onlara: «(Allahdan) korkmaz mısınız?» demişdi.

— Hasan Basri Çantay

Hani kardeşleri Lut, onlara dedi ki; «Siz hiç Allah'tan korkmaz mısınız?

— Seyyid Kutub

إِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ ﴿١٦٢

Haberiniz olsun ben size gönderilmiş bir Resulüm, eminim.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki ben, size emin bir peygamberim.

— İbni Kesir

“Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”

— Diyanet İşleri

«Şübhesiz ben size (gönderilmiş) emîn bir peygamberim».

— Hasan Basri Çantay

Gerçekten ben, size gönderilen güvenilir bir peygamberim.

— Seyyid Kutub

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ﴿١٦٣

Gelin Allah’dan korkun da bana itaat edin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.

— İbni Kesir

“Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

— Diyanet İşleri

«Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin».

— Hasan Basri Çantay

Öyleyse Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.

— Seyyid Kutub

وَمَآ أَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍۖ إِنْ أَجْرِىَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿١٦٤

Buna karşı ben sizden bir ecir de istemiyorum, benim ecrim ancak Rabb-ül’âlemîn’e aiddir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbına aittir.

— İbni Kesir

“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”

— Diyanet İşleri

«Ben buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükâfatım aalemlerin Rabbinden başkasına aaid değildir».

— Hasan Basri Çantay

Ben bu çağrı hizmetime karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum, benim çabalarımın karşılığını verecek olan alemlerin Rabb'idir.

— Seyyid Kutub

أَتَأْتُونَ ٱلذُّكْرَانَ مِنَ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿١٦٥

Âlemîn içinden erkeklere mi gidiyorsunuz?

— Elmalılı Hamdi Yazır

İnsanlar arasında erkeklere mi yaklaşıyorsunuz?

— İbni Kesir

(165-166) “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.”

— Diyanet İşleri

(165-166) «Siz, Rabbinizin sizin için yaratdığı zevcelerinizi bırakıb da insanların içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Hayır, (siz halâlden harama) tecâvüz eden bir kavmsiniz».

— Hasan Basri Çantay

Sizler erkekler ile cinsel ilişki kuruyorsunuz, öyle mi?

— Seyyid Kutub

وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُم مِّنْ أَزْوَٰجِكُمۚ بَلْ أَنتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ ﴿١٦٦

Bırakıyorsunuz da sizin için yarattığı çiftleri? Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Rabbınızın sizin için yarattığı eşleri bırakıyor musunuz? Hayır, siz azmış bir kavimsiniz.

— İbni Kesir

(165-166) “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.”

— Diyanet İşleri

(165-166) «Siz, Rabbinizin sizin için yaratdığı zevcelerinizi bırakıb da insanların içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Hayır, (siz halâlden harama) tecâvüz eden bir kavmsiniz».

— Hasan Basri Çantay

Buna karşılık Rabb'inizin sizin için eş olarak yarattığı kadınları bırakıyorsunuz? Sizler doğal sınırları çiğneyen, sapık bir toplumsunuz.

— Seyyid Kutub

قَالُواْ لَئِن لَّمْ تَنتَهِ يَٰلُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلْمُخْرَجِينَ ﴿١٦٧

And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Dediler ki: Ey Lut, buna son vermezsen sen, elbette çıkarılanlardan olursun.

— İbni Kesir

Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”

— Diyanet İşleri

Dediler: «Ey Luut, sen (bu davadan) vaz geçmezsen, andolsun, mutlak (memleketimizden koğulub) çıkarılanlardan olacaksın».

— Hasan Basri Çantay

Soydaşları «Ey Lut, eğer bu dediklerinden vazgeçmezsen kesinlikle seni buradan süreceğiz» dediler.

— Seyyid Kutub

قَالَ إِنِّى لِعَمَلِكُم مِّنَ ٱلْقَالِينَ ﴿١٦٨

Ben, dedi: doğrusu sizin amelinize buğz edenlerdenim.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Dedi ki: Doğrusu ben, sizin işlediğinize kızanlardanım.

— İbni Kesir

Lût, şöyle dedi: “Şüphesiz ben sizin yaptığınız bu çirkin işe kızanlardanım.”

— Diyanet İşleri

(Luut) dedi: «Ben sizin bu yapdığınıza elbette buğz edenlerdenim».

— Hasan Basri Çantay

Lut dedi ki; Ben sizin bu sapık davranışınızdan tiksinenlerdenim.

— Seyyid Kutub

رَبِّ نَجِّنِى وَأَهْلِى مِمَّا يَعْمَلُونَ ﴿١٦٩

Rabbim beni ve ehlimi onların yaptıklarından halâs et.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Rabbım, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar.

— İbni Kesir

“Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar.”

— Diyanet İşleri

«Ey Rabbim, beni ve ehlimi onların yapageldikleri (bu kötülüğ) ün (azâb) ından kurtar».

— Hasan Basri Çantay

Ya Rabbi, beni ve ailemi bunların sapık davranışlarının yaygın cezasından kurtar.

— Seyyid Kutub

AYARLAR