بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلۡمُسَحَّرِينَ ١٥٣

Sen dediler: çok büyülenmişlerdensin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَآ أَنتَ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا فَأۡتِ بِـَٔايَةٍ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ ١٥٤

Sen bizim gibi bir beşerden başka nesin? Haydi bir âyet getir eğer sadıklardan isen.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ هَٰذِهِۦ نَاقَةٞ لَّهَا شِرۡبٞ وَلَكُمۡ شِرۡبُ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ ١٥٥

Ha, dedi: işte bir naka ona bir şirb Hakk’ı' size de malûm bir günün şirb Hakk’ı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوٓءٖ فَيَأۡخُذَكُمۡ عَذَابُ يَوۡمٍ عَظِيمٖ ١٥٦

Sakın ona bir kötülükle ilişmeyin ki o yüzden sizi büyük bir günün azâbı yakalar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَعَقَرُوهَا فَأَصۡبَحُواْ نَٰدِمِينَ ١٥٧

Derken onu vurdular, fakat nâdim oldular.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَخَذَهُمُ ٱلۡعَذَابُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ ١٥٨

Çünkü kendilerini azâb yakalayıverdi şüphesiz bunda mutlak bir âyet var öyle iken ekserîsi mü'min olmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٥٩

Ve şüphesiz Rabbin O, öyle Azîz öyle Rahîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَّبَتۡ قَوۡمُ لُوطٍ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٦٠

Lût kavmi gönderilen Resuller’i tekzib etti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ لُوطٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٦١

O vakit ki kadeşleri Lût onlara demişti: siz Allah’dan korkmaz mısınız?

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٦٢

Haberiniz olsun ben size gönderilmiş bir Resulüm, eminim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٦٣

Gelin Allah’dan korkun da bana itaat edin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu