بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٢٧

Buna karşı ben sizden bir ecir de istemiyorum. Benim ecrim ancak Rabb’ül âlemîn’e aiddir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbına aittir.

– İbni Kesir

“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”

– Diyanet İşleri

«Sizden buna karşı hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükâfatım aalemlerin Rabbinden başkasına aaid değildir».

– Hasan Basri Çantay

Ben bu çağrı hizmetime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum, benim çabamın karşılığını verecek olan alemlerin Rabb'idir.

– Seyyid Kutub

أَتَبۡنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ ءَايَةٗ تَعۡبَثُونَ ١٢٨

Siz her tepeye bir alâmet bina eder eğlenir misiniz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Siz, her yüksek yere koca bir bina kurup boş şeylerle mi uğraşırsınız?

– İbni Kesir

“Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz?”

– Diyanet İşleri

«Siz, her yüksek yerde bir alâmet bina edib eğlenir misiniz»?

– Hasan Basri Çantay

Sizler her yüksek tepeye gösteriş amaçlı bir anıt dikerek boş işlerle mi oyalanıyorsunuz.?

– Seyyid Kutub

وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمۡ تَخۡلُدُونَ ١٢٩

Bir takım masnuat da ediniyorsunuz ki sanki muhalled kalacaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz?

– İbni Kesir

“İçlerinde ebedî yaşama ümidiyle sağlam yapılar mı ediniyorsunuz?”

– Diyanet İşleri

«Ebedî kalacağınızı umarak yer altında su mahzenleri edinir misiniz»?

– Hasan Basri Çantay

Hiç ölmemek ümidi ile sağlam köşkler mi yapıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

وَإِذَا بَطَشۡتُم بَطَشۡتُمۡ جَبَّارِينَ ١٣٠

Hem tuttuğunuz vakit merhametsiz, cebbarcasına tutuyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve yakaladığınız zaman da zorbaca mı yakalarsınız?

– İbni Kesir

“Tutup yakaladığınız zaman zorbaca yakalarsınız.”

– Diyanet İşleri

«Tutub yakaladığınız vakit zorbalar gibi yakalar mısınız»?

– Hasan Basri Çantay

Birini yakalayınca zorbaca yakalıyorsunuz.

– Seyyid Kutub

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٣١

Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O halde Allah'tan korkun da bana itaat edin.

– İbni Kesir

“Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

– Diyanet İşleri

«Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin».

– Hasan Basri Çantay

Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.

– Seyyid Kutub

وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِيٓ أَمَدَّكُم بِمَا تَعۡلَمُونَ ١٣٢

O Allah’dan korkun ki size o bildiğiniz şeylere imdad buyordu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bildiğiniz şeylerle sizi destekleyenden sakının.

– İbni Kesir

(132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”

– Diyanet İşleri

«Size bilib durduğunuz şeylerle (nimetlerle) yardım eden»,

– Hasan Basri Çantay

Size bildiğiniz nimetleri bağışlayan Allah'tan korkunuz.

– Seyyid Kutub

أَمَدَّكُم بِأَنۡعَٰمٖ وَبَنِينَ ١٣٣

En'am, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, menbalar ile size imdad buyurmakta.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O, desteklemiştir sizi, hayvanlar ve oğullarla;

– İbni Kesir

(132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”

– Diyanet İşleri

(133-134) «Size davarlar, oğullar», «Bağlar, ırmaklar ihsan eden (Allahdan) korkun».

– Hasan Basri Çantay

O size davar sürüleri ile evlatlar bağışladı.

– Seyyid Kutub

وَجَنَّٰتٖ وَعُيُونٍ ١٣٤

En'am, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, menbalar ile size imdad buyurmakta.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bahçeler ve çeşmelerle.

– İbni Kesir

(132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”

– Diyanet İşleri

(133-134) «Size davarlar, oğullar», «Bağlar, ırmaklar ihsan eden (Allahdan) korkun».

– Hasan Basri Çantay

Bahçeler ve pınarlar armağan etti.

– Seyyid Kutub

إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ ١٣٥

Cidden ben size büyük bir günün azâbından korkuyorum.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.

– İbni Kesir

“Çünkü ben, sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.”

– Diyanet İşleri

«Ben cidden üstünüze (gelecek) büyük bir günün azabından korkuyorum».

– Hasan Basri Çantay

Sizin hesabınıza 'büyük gün'ün azabından endişe ederim.

– Seyyid Kutub

قَالُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡنَآ أَوَعَظۡتَ أَمۡ لَمۡ تَكُن مِّنَ ٱلۡوَٰعِظِينَ ١٣٦

Sen, dediler: ha vaazetmişin ha vaazedenlerden olmamışın bizce müsavidir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dediler ki: Öğüt versen de, yahut öğüt verenlerden olmasan da bizim için eşittir.

– İbni Kesir

Dediler ki: “Sen ister öğüt ver, ister öğüt verenlerden olma, bize göre birdir.”

– Diyanet İşleri

Dediler: «Va'z etsen de, yahud va'z edicilerden olmasan da bize göre birdir».

– Hasan Basri Çantay

Adoğulları dediler ki, «İster öğüt ver, ister öğüt verenlerden olma, bizim için birdir.»

– Seyyid Kutub

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا خُلُقُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣٧

Bu sırf eskilerin âdeti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu, öncekilerin adetinden başka bir şey değildir.

– İbni Kesir

“Bu, öncekilerin geleneklerinden başka bir şey değildir.”

– Diyanet İşleri

«Bu, evvelkilerin aadetinden başka (bir şey) değildir».

– Hasan Basri Çantay

Bu uygulamalarımız, eski atalarımızdan bize gelen geleneklerden başka birşey değildir.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu