بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُلۡ مَنۢ بِيَدِهِۦ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيۡءٖ وَهُوَ يُجِيرُ وَلَا يُجَارُ عَلَيۡهِ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ ٨٨

Kim o her şeyin melekûtü yedinde ve o kayırır da ona karşı kayırilmaz olan eğer ilminiz varsa? de.

– Elmalılı Hamdi Yazır

سَيَقُولُونَ لِلَّهِۚ قُلۡ فَأَنَّىٰ تُسۡحَرُونَ ٨٩

Allah’ın diyecekler, o halde nereden büyüleniyorsunuz? De.

– Elmalılı Hamdi Yazır

بَلۡ أَتَيۡنَٰهُم بِٱلۡحَقِّ وَإِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ ٩٠

Doğrusu biz onlara Hakk’ı getirdik ve şüphesiz onlar yalancılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَا ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ مِن وَلَدٖ وَمَا كَانَ مَعَهُۥ مِنۡ إِلَٰهٍۚ إِذٗا لَّذَهَبَ كُلُّ إِلَٰهِۭ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ ٩١

Allah, hiç veled ittihaz etmedi, beraberinde bir tanrı da yok O surette her tanrı kendi yarattığı ile giderdi ve elbette biri diğerine kibrederdi, o isnad ettikleri vasıflardan sübhan o Allah.

– Elmalılı Hamdi Yazır

عَٰلِمِ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ ٩٢

O gayb-ü şehadetin âlimi, binaenaleyh onların koştukları çok yüksek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُل رَّبِّ إِمَّا تُرِيَنِّي مَا يُوعَدُونَ ٩٣

De ki: Rabbim! eğer onlara edilen vaîdi bana behemehal göstereceksen.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ فَلَا تَجۡعَلۡنِي فِي ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّٰلِمِينَ ٩٤

Beni o zalimler güruhunda bulundurma Rabbim!

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّا عَلَىٰٓ أَن نُّرِيَكَ مَا نَعِدُهُمۡ لَقَٰدِرُونَ ٩٥

Şüphesiz ki siz, onlara yaptığımız vaîdi sana göstermeğe elbette kadiriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱدۡفَعۡ بِٱلَّتِي هِيَ أَحۡسَنُ ٱلسَّيِّئَةَۚ نَحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَصِفُونَ ٩٦

Sen o kötülüğü en güzel olan hasletle def'et, biz, onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنۡ هَمَزَٰتِ ٱلشَّيَٰطِينِ ٩٧

Ve de ki: sana sığınırım Rabbim! O şeytanların dürtüşmelerinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحۡضُرُونِ ٩٨

Ve sana sığınırım Rabbim! huzuruma gelmelerinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu