بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

سَيَقُولُونَ لِلَّهِۚ قُلْ أَفَلَا تَتَّقُونَ ٨٧

(Yine bunlar) «Allahındır» diyecekler. Sen de (şöyle) de: «Öyledir de (Allahdan başkasına tapmakdan) sakınmaz mısınız»?

– Hasan Basri Çantay

قُلْ مَنۢ بِيَدِهِۦ مَلَكُوتُ كُلِّ شَىْءٍ وَهُوَ يُجِيرُ وَلَا يُجَارُ عَلَيْهِ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ ٨٨

De ki: «Her şey'in mülk (-ü tasarruf) u elinde bulunan kimdir, ki dâima O himaaye ediyor, kendisi asla himayeye muhtâc olmuyor? (Haydi söyleyin) biliyorsanız».

– Hasan Basri Çantay

سَيَقُولُونَ لِلَّهِۚ قُلْ فَأَنَّىٰ تُسْحَرُونَ ٨٩

(Buna karşı da yine «Hepsi) Allahındır» diyecekler. De ki: «O halde nasıl olub da böyle büyüleniyorsunuz»?

– Hasan Basri Çantay

بَلْ أَتَيْنَٰهُم بِٱلْحَقِّ وَإِنَّهُمْ لَكَٰذِبُونَ ٩٠

Hayır, biz onlara hakıykatı getirdik. Onlarsa muhakkak yalancıdırlar.

– Hasan Basri Çantay

مَا ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ مِن وَلَدٍ وَمَا كَانَ مَعَهُۥ مِنْ إِلَٰهٍۚ إِذًا لَّذَهَبَ كُلُّ إِلَٰهٍۭ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍۚ سُبْحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ ٩١

Allah hiçbir evlâd edinmemişdir. Onunla birlikde hiçbir Tanrı da yokdur. (Öyle olsaydı) bu takdîrde elbette her Tanrı kendi yaratdığını (sürükler) götürür ve elbette kimi kiminin üstüne çıkıb (galebe edib) yükselirdi. Allah, onların bütün vasf (-u isnâd) etdiklerinden münezzehdir.

– Hasan Basri Çantay

عَٰلِمِ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ ٩٢

(Öyle Allah ki) gizliyi de, aşikârı da bilendir O. İşte O, (kâfirlerin kendisine) katdıkları eşlerden (münezzehdir), çok yücedir.

– Hasan Basri Çantay

قُل رَّبِّ إِمَّا تُرِيَنِّى مَا يُوعَدُونَ ٩٣

De ki: «Rabbim, eğer onların tehdîd edilmekde oldukları (azâbı) herhalde bana göstereceksen»,

– Hasan Basri Çantay

رَبِّ فَلَا تَجْعَلْنِى فِى ٱلْقَوْمِ ٱلظَّٰلِمِينَ ٩٤

«O halde, Rabbim, beni zaalimler güruhunun içinde bırakma».

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّا عَلَىٰٓ أَن نُّرِيَكَ مَا نَعِدُهُمْ لَقَٰدِرُونَ ٩٥

Hakîkat, biz onlara va'd (ve tehdîd) etdiğimizi sana göstermiye de elbette kaadiriz.

– Hasan Basri Çantay

ٱدْفَعْ بِٱلَّتِى هِىَ أَحْسَنُ ٱلسَّيِّئَةَۚ نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَصِفُونَ ٩٦

Sen kötülüğü en güzel (haslet) le defet. Biz onların neler vasf etmekde olduklarını çok iyi bileniz.

– Hasan Basri Çantay

وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَٰتِ ٱلشَّيَٰطِينِ ٩٧

Ve de ki: «Rabbim, şeytanların dürtüşdürmelerinden (vesveselerinden) sana sığınırım».

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu