بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِلَّا عَلَىٰٓ أَزۡوَٰجِهِمۡ أَوۡ مَا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُهُمۡ فَإِنَّهُمۡ غَيۡرُ مَلُومِينَ ٦

Ancak zevcelerine ve kendilerinin milki olan cariyelerine karşı müstesnâ, çünkü bunlar levm olunmazlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَمَنِ ٱبۡتَغَىٰ وَرَآءَ ذَٰلِكَ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡعَادُونَ ٧

Kim de bundan ötesini ararsa işte artık onlar haddi aşanlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِأَمَٰنَٰتِهِمۡ وَعَهۡدِهِمۡ رَٰعُونَ ٨

Ve onlar ki emanetlerine ve ahidlerine riayetkârdırlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّذِينَ هُمۡ عَلَىٰ صَلَوَٰتِهِمۡ يُحَافِظُونَ ٩

Onlar ki namazlarının üzerine muhafızlık ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡوَٰرِثُونَ ١٠

İşte onlardır o vârisler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِينَ يَرِثُونَ ٱلۡفِرۡدَوۡسَ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ ١١

Ki Firdevse vâris olacak, onda muhallad kalacaklardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِن سُلَٰلَةٖ مِّن طِينٖ ١٢

Şanım Hakk’ı için biz insanı çamurdan, bir sülâleden yarattık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ جَعَلۡنَٰهُ نُطۡفَةٗ فِي قَرَارٖ مَّكِينٖ ١٣

Sonra onu oturaklı bir karargâhta bir nufte yaptık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ خَلَقۡنَا ٱلنُّطۡفَةَ عَلَقَةٗ فَخَلَقۡنَا ٱلۡعَلَقَةَ مُضۡغَةٗ فَخَلَقۡنَا ٱلۡمُضۡغَةَ عِظَٰمٗا فَكَسَوۡنَا ٱلۡعِظَٰمَ لَحۡمٗا ثُمَّ أَنشَأۡنَٰهُ خَلۡقًا ءَاخَرَۚ فَتَبَارَكَ ٱللَّهُ أَحۡسَنُ ٱلۡخَٰلِقِينَ ١٤

Sonra o nufteyi bir aleka yarattık. Derken o alakayı bir mudga yarattık derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra ona diğer bir hılkat neşeti verdik, bak ne şanlı o Allah, yaratanların en güzeli.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِنَّكُم بَعۡدَ ذَٰلِكَ لَمَيِّتُونَ ١٥

Sonra siz bunun arkasından muhakkak öleceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِنَّكُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ تُبۡعَثُونَ ١٦

Sonra siz kıyamet günü muhakkak ba'solunacaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu