بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَذَرْهُمْ فِى غَمْرَتِهِمْ حَتَّىٰ حِينٍ ٥٤

Şimdi sen onları bırak dalgınlıkları içinde tâ bir deme kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla başbaşa bırak.

– İbni Kesir

Ey Muhammed! Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!

– Diyanet İşleri

Şimdi sen onları bir vaktâ kadar sapıklıkları içinde bırak.

– Hasan Basri Çantay

Bir süre için onları gafletleri ve sapıklıkları ile başbaşa bırak.

– Seyyid Kutub

أَيَحْسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُم بِهِۦ مِن مَّالٍ وَبَنِينَ ٥٥

Kendilerine imdad ettiğimiz mal ve evlâd ile sanıyorlar mı ki.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Zannederler mi ki; kendilerine mal ve oğullar vermekle,

– İbni Kesir

(55-56) Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar farkına varmıyorlar!

– Diyanet İşleri

(55-56) Onlar kendilerine imdâd etdiğimiz (verdiğimiz) mal ve evlâd ile bizim hayırlarına acele etdiğimizi mi sanıyorlar? Hayır, onlar (işin) farkına varmıyorlar.

– Hasan Basri Çantay

Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz servetle ve evlatlarla,

– Seyyid Kutub

نُسَارِعُ لَهُمْ فِى ٱلْخَيْرَٰتِۚ بَل لَّا يَشْعُرُونَ ٥٦

Onların hakikaten hayırlarına müsareat ediyoruz Hayır, şuurları yok.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İyiliklerde onlar için acele davranmaktayız. Hayır farkında değiller.

– İbni Kesir

(55-56) Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar farkına varmıyorlar!

– Diyanet İşleri

(55-56) Onlar kendilerine imdâd etdiğimiz (verdiğimiz) mal ve evlâd ile bizim hayırlarına acele etdiğimizi mi sanıyorlar? Hayır, onlar (işin) farkına varmıyorlar.

– Hasan Basri Çantay

Onların iyiliklerine koşuyoruz? Aslında onlar işin farkında değildirler.

– Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلَّذِينَ هُم مِّنْ خَشْيَةِ رَبِّهِم مُّشْفِقُونَ ٥٧

Her halde Rab’lerinin haşyetinden titreyenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki Rabblarından korktukları için titreyenler,

– İbni Kesir

Rablerinin azametinden korkup titreyenler,

– Diyanet İşleri

(57-58-59-60-61) Hakıykaten Rablerini büyük tanıyıb (Onun korkusuyle) rikkate gelenler, Rablerinin âyetlerine îman etmekde sebat gösterenler, Rablerine eş tutmaz olanlar, Rablerinin huzuruna döneceklerinden yürekleri kork (u ile çarp) arak vergilerini verenler (yok mu?) İşte bunlardır ki hayırlarda sür'at yarışı yaparlar ve bunlar onun için tâ önde gidenlerdir.

– Hasan Basri Çantay

Onlar ki, Rabb'lerinin korkusu ile titriyorlar.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ هُم بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمْ يُؤْمِنُونَ ٥٨

Ve Rab’lerinin âyetlerine iman edenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Rabblarının ayetlerine inananlar,

– İbni Kesir

Rablerinin âyetlerine inananlar,

– Diyanet İşleri

(57-58-59-60-61) Hakıykaten Rablerini büyük tanıyıb (Onun korkusuyle) rikkate gelenler, Rablerinin âyetlerine îman etmekde sebat gösterenler, Rablerine eş tutmaz olanlar, Rablerinin huzuruna döneceklerinden yürekleri kork (u ile çarp) arak vergilerini verenler (yok mu?) İşte bunlardır ki hayırlarda sür'at yarışı yaparlar ve bunlar onun için tâ önde gidenlerdir.

– Hasan Basri Çantay

Ve onlar ki, Rabb'lerinin ayetlerine inanıyorlar.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ هُم بِرَبِّهِمْ لَا يُشْرِكُونَ ٥٩

Ve Rab’lerine hiç şirk koşmayanlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Rabblarına şirk koşmayanlar,

– İbni Kesir

Rablerine ortak koşmayanlar,

– Diyanet İşleri

(57-58-59-60-61) Hakıykaten Rablerini büyük tanıyıb (Onun korkusuyle) rikkate gelenler, Rablerinin âyetlerine îman etmekde sebat gösterenler, Rablerine eş tutmaz olanlar, Rablerinin huzuruna döneceklerinden yürekleri kork (u ile çarp) arak vergilerini verenler (yok mu?) İşte bunlardır ki hayırlarda sür'at yarışı yaparlar ve bunlar onun için tâ önde gidenlerdir.

– Hasan Basri Çantay

Ve onlar ki, Rabb'lerine ortak koşmuyorlar.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ يُؤْتُونَ مَآ ءَاتَواْ وَّقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ أَنَّهُمْ إِلَىٰ رَبِّهِمْ رَٰجِعُونَ ٦٠

Ve Rab’lerinin huzuruna varacaklarından yürekleri çarparak vergilerini verenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve Rabblarına döneceklerinden kalbleri ürpererek vermeleri gerekenleri verenler,

– İbni Kesir

Rabblerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri ürpererek verenler,

– Diyanet İşleri

(57-58-59-60-61) Hakıykaten Rablerini büyük tanıyıb (Onun korkusuyle) rikkate gelenler, Rablerinin âyetlerine îman etmekde sebat gösterenler, Rablerine eş tutmaz olanlar, Rablerinin huzuruna döneceklerinden yürekleri kork (u ile çarp) arak vergilerini verenler (yok mu?) İşte bunlardır ki hayırlarda sür'at yarışı yaparlar ve bunlar onun için tâ önde gidenlerdir.

– Hasan Basri Çantay

Ve onlar ki, Rabb'lerine dönecekler diye kalpleri ürpererek verdikleri şeyi verirler.

– Seyyid Kutub

أُوْلَٰٓئِكَ يُسَٰرِعُونَ فِى ٱلْخَيْرَٰتِ وَهُمْ لَهَا سَٰبِقُونَ ٦١

İşte bunlar hayırlarda sürat yarışı yaparlar ve hem onun için ileri giderler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte onlar; hayırlara koşuşurlar ve o uğurda öne geçerler.

– İbni Kesir

İşte bunlar hayır işlerine koşuşurlar ve o uğurda öne geçerler.

– Diyanet İşleri

(57-58-59-60-61) Hakıykaten Rablerini büyük tanıyıb (Onun korkusuyle) rikkate gelenler, Rablerinin âyetlerine îman etmekde sebat gösterenler, Rablerine eş tutmaz olanlar, Rablerinin huzuruna döneceklerinden yürekleri kork (u ile çarp) arak vergilerini verenler (yok mu?) İşte bunlardır ki hayırlarda sür'at yarışı yaparlar ve bunlar onun için tâ önde gidenlerdir.

– Hasan Basri Çantay

İşte onlar iyiliklerde yarışanlar ve bu yarışı önde bitirenlerdir.

– Seyyid Kutub

وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَاۖ وَلَدَيْنَا كِتَٰبٌ يَنطِقُ بِٱلْحَقِّۚ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ ٦٢

Maamafih biz kimseye vüsunden başka teklif etmeyiz, ve nezdimizde bir kitap vardır Hakk’ı söyler, onlar da zulm edilmezler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz, hiç kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemeyiz. Katımızda gerçeği konuşan bir kitab vardır. Ve onlar asla haksızlığa uğratılmazlar

– İbni Kesir

Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar zulme, haksızlığa uğratılmazlar.

– Diyanet İşleri

Biz hiçbir kimseye gücünün yeteceğinden başkasını teklif etmeyiz. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.

– Hasan Basri Çantay

Biz herkese taşıyabileceği kadar yük yükleriz. Bizim katımızda, gerçeği olduğu gibi söyleyen bir kitap vardır. Onlara asla haksızlık edilmez.

– Seyyid Kutub

بَلْ قُلُوبُهُمْ فِى غَمْرَةٍ مِّنْ هَٰذَا وَلَهُمْ أَعْمَٰلٌ مِّن دُونِ ذَٰلِكَ هُمْ لَهَا عَٰمِلُونَ ٦٣

Fakat onların kalbleri bundan bir dalgınlık içindedir, hem onların ondan başka bir takım işleri vardır ki hep onlar için çalışırlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır, onların kalbleri bundan habersizdir. Onların bundan başka da yapageldikleri işler vardır.

– İbni Kesir

Ancak kâfirlerin kalbleri bu Kur’an’a karşı bir gaflet içindedir. Onların bundan başka yapageldikleri birtakım (kötü) işleri de vardır.

– Diyanet İşleri

Hayır, onların (kâfirlerin) kalbleri bundan (derin bir) cehalet içindedirler. Hem Onların bundan başka bizzat işlemekde oldukları daha nice (kötü) amel (ve hareket) leri de vardır.

– Hasan Basri Çantay

Fakat kâfirlerin kalpleri, mü'minlerin bu davranışlarından tamamen habersizdir. Onların, bunlar dışında, birtakım kötü işleri var ki, sürekli olarak onlarla meşguldürler.

– Seyyid Kutub

حَتَّىٰٓ إِذَآ أَخَذْنَا مُتْرَفِيهِم بِٱلْعَذَابِ إِذَا هُمْ يَجْـَٔرُونَ ٦٤

Nihayet refahlı olanlarını azâba çekiverdiğimiz zaman hemen feryada başlıyacaklardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

En sonunda onların refahla şımaranlarını azabla yakaladığımız zaman hemen feryad ederler.

– İbni Kesir

Nihayet refah ve bolluk içinde olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman, bakmışsın ki feryat edip duruyorlar.

– Diyanet İşleri

Nihayet refah içinde olanlarını azâb ile yakaladığımız vakit onlar hemen feryâd ve istimdâd edeceklerdir.

– Hasan Basri Çantay

Ama onların azılı elebaşlarının yakasına azabımızla yapıştığımızda hemen feryadı basarlar.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu