بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَٰٓأَيُّهَا ٱلرُّسُلُ كُلُواْ مِنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ وَٱعْمَلُواْ صَٰلِحًاۖ إِنِّى بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيمٌ ٥١

Ey Resuller! Helâl ve hoş şeylerden yeyin ve güzel işler yapın, çünkü ben ne yaparsınız tamamen bilirim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ هَٰذِهِۦٓ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَٰحِدَةً وَأَنَاْ رَبُّكُمْ فَٱتَّقُونِ ٥٢

Ve işte bu sizin ümmetiniz bir tek ümmet ve Rabbiniz da ben, artık hep bana korunun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَتَقَطَّعُوٓاْ أَمْرَهُم بَيْنَهُمْ زُبُرًاۖ كُلُّ حِزْبٍۭ بِمَا لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ ٥٣

Derken kumandalarını aralarında kitap kitap parçalaştılar, her hızib kendilerininkine güveniyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَذَرْهُمْ فِى غَمْرَتِهِمْ حَتَّىٰ حِينٍ ٥٤

Şimdi sen onları bırak dalgınlıkları içinde tâ bir deme kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَيَحْسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُم بِهِۦ مِن مَّالٍ وَبَنِينَ ٥٥

Kendilerine imdad ettiğimiz mal ve evlâd ile sanıyorlar mı ki.

– Elmalılı Hamdi Yazır

نُسَارِعُ لَهُمْ فِى ٱلْخَيْرَٰتِۚ بَل لَّا يَشْعُرُونَ ٥٦

Onların hakikaten hayırlarına müsareat ediyoruz Hayır, şuurları yok.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلَّذِينَ هُم مِّنْ خَشْيَةِ رَبِّهِم مُّشْفِقُونَ ٥٧

Her halde Rab’lerinin haşyetinden titreyenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّذِينَ هُم بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمْ يُؤْمِنُونَ ٥٨

Ve Rab’lerinin âyetlerine iman edenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّذِينَ هُم بِرَبِّهِمْ لَا يُشْرِكُونَ ٥٩

Ve Rab’lerine hiç şirk koşmayanlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّذِينَ يُؤْتُونَ مَآ ءَاتَواْ وَّقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ أَنَّهُمْ إِلَىٰ رَبِّهِمْ رَٰجِعُونَ ٦٠

Ve Rab’lerinin huzuruna varacaklarından yürekleri çarparak vergilerini verenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أُوْلَٰٓئِكَ يُسَٰرِعُونَ فِى ٱلْخَيْرَٰتِ وَهُمْ لَهَا سَٰبِقُونَ ٦١

İşte bunlar hayırlarda sürat yarışı yaparlar ve hem onun için ileri giderler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu