بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ نُكِسُواْ عَلَىٰ رُءُوسِهِمْ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا هَٰٓؤُلَآءِ يَنطِقُونَ ٦٥

Bunun üzerine vicdanlarına müracaat ettiler de dediler: doğrusu siz haksızsınız. Sonra yine tepeleri üstü ters döndüler, sen cidden bilirsin ki bunlar söylemez dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ أَفَتَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَنفَعُكُمْ شَيْـًٔا وَلَا يَضُرُّكُمْ ٦٦

O halde dedi: Allah’ı bırakıp da size hiç bir faide veremiyecek, zarar da edemiyecek nesnelere mi tapıyorsunuz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أُفٍّ لَّكُمْ وَلِمَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِۖ أَفَلَا تَعْقِلُونَ ٦٧

Yuf size ve Allah’dan başka taptıklarınıza! hâlâ akıllanmıyacak mısınız?

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ حَرِّقُوهُ وَٱنصُرُوٓاْ ءَالِهَتَكُمْ إِن كُنتُمْ فَٰعِلِينَ ٦٨

Siz bunu, dediler: yakın da ilâhlarınızın öcünü alın, bir iş yapacaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُلْنَا يَٰنَارُ كُونِى بَرْدًا وَسَلَٰمًا عَلَىٰٓ إِبْرَٰهِيمَ ٦٩

Ey nâr, serin ve selâmet ol İbrahim’e dedik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَرَادُواْ بِهِۦ كَيْدًا فَجَعَلْنَٰهُمُ ٱلْأَخْسَرِينَ ٧٠

Ona bir dolap kurmak istediler, biz de daha ziyade kendilerini husrâna düşürdük.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَنَجَّيْنَٰهُ وَلُوطًا إِلَى ٱلْأَرْضِ ٱلَّتِى بَٰرَكْنَا فِيهَا لِلْعَٰلَمِينَ ٧١

Ve onu Lût ile beraber kurtarıp içinde âlemîne bereketler verdiğimiz arz’a çıkardık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَوَهَبْنَا لَهُۥٓ إِسْحَٰقَ وَيَعْقُوبَ نَافِلَةًۖ وَكُلًّا جَعَلْنَا صَٰلِحِينَ ٧٢

Ve ona İshak’ı ihsan ettik, fazla olarak Yakubu da ve her birini salihînden kıldık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلْنَٰهُمْ أَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا وَأَوْحَيْنَآ إِلَيْهِمْ فِعْلَ ٱلْخَيْرَٰتِ وَإِقَامَ ٱلصَّلَوٰةِ وَإِيتَآءَ ٱلزَّكَوٰةِۖ وَكَانُواْ لَنَا عَٰبِدِينَ ٧٣

Ve hepsini emrimizle yol göteren imamlar ettik ve kendilerine hayırlar işlemeği, namaz kılmayı zekât vermeyi, vahyeyledik ve hep bize âbid idiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلُوطًا ءَاتَيْنَٰهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَنَجَّيْنَٰهُ مِنَ ٱلْقَرْيَةِ ٱلَّتِى كَانَت تَّعْمَلُ ٱلْخَبَٰٓئِثَۗ إِنَّهُمْ كَانُواْ قَوْمَ سَوْءٍ فَٰسِقِينَ ٧٤

Lût, ona da hüküm, bir ilim verdik ve onu habasetler işleyen o karyeden kurtardık, hakikat onlar kötü, fasık bir kavim idiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَدْخَلْنَٰهُ فِى رَحْمَتِنَآۖ إِنَّهُۥ مِنَ ٱلصَّٰلِحِينَ ٧٥

Onu ise rahmetimize idhal eyledik, çünkü o cidden salihînden idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu