بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱلرَّحْمَٰنُ وَلَدًاۗ سُبْحَٰنَهُۥۚ بَلْ عِبَادٌ مُّكْرَمُونَ ٢٦

Böyle iken dediler ki: Rahman veled ittihaz etti, tenzih o Sübhana, doğrusu onlar ikram olunmuş kullardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَا يَسْبِقُونَهُۥ بِٱلْقَوْلِ وَهُم بِأَمْرِهِۦ يَعْمَلُونَ ٢٧

Onun sözünün önüne geçmezler hep onun emriyle hareket ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يَشْفَعُونَ إِلَّا لِمَنِ ٱرْتَضَىٰ وَهُم مِّنْ خَشْيَتِهِۦ مُشْفِقُونَ ٢٨

O onların önlerindekini arkalarındakini bilir ve onlar onun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat etmezler, ve hepsi onun haşyetinden titrerler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَن يَقُلْ مِنْهُمْ إِنِّىٓ إِلَٰهٌ مِّن دُونِهِۦ فَذَٰلِكَ نَجْزِيهِ جَهَنَّمَۚ كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلظَّٰلِمِينَ ٢٩

Ve içlerinden her kim ben ondan başka bir ilâhım derse biz ona cehennemi ceza veririz, zalimleri biz böyle cezalandırırız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوَلَمْ يَرَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَنَّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَٰهُمَاۖ وَجَعَلْنَا مِنَ ٱلْمَآءِ كُلَّ شَىْءٍ حَىٍّۖ أَفَلَا يُؤْمِنُونَ ٣٠

Ya o küfredenler görmedilerdemi ki Semavât-ü arz bitişik idiler de biz onları ayırdık, hayatı olan her şeyi sudan yaptık, hâlâ inanmıyorlar mı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلْنَا فِى ٱلْأَرْضِ رَوَٰسِىَ أَن تَمِيدَ بِهِمْ وَجَعَلْنَا فِيهَا فِجَاجًا سُبُلًا لَّعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ ٣١

Arzda da onları çalkalar diye baskılar oturttuk, hem onda bol bol açıklıklar yaptık ki doğru gidebilsinler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلْنَا ٱلسَّمَآءَ سَقْفًا مَّحْفُوظًاۖ وَهُمْ عَنْ ءَايَٰتِهَا مُعْرِضُونَ ٣٢

Semâ’yı da mahfuz bir sakıf yaptık, onlar ise onun âyetlerinden yüz çeviriyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَهُوَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلَّيْلَ وَٱلنَّهَارَ وَٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَۖ كُلٌّ فِى فَلَكٍ يَسْبَحُونَ ٣٣

Halbuki O, o hâlık ki geceyi, gündüzü ve şems-ü kameri yaratmış, bütün o ecram her biri birer felekte yüzüyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِّن قَبْلِكَ ٱلْخُلْدَۖ أَفَإِيْن مِّتَّ فَهُمُ ٱلْخَٰلِدُونَ ٣٤

Bir de biz senden evvel hiç biri beşer için huld nasîb etmedik, şimdi ser ölürsen onlar muhalled mi kalacaklar?

– Elmalılı Hamdi Yazır

كُلُّ نَفْسٍ ذَآئِقَةُ ٱلْمَوْتِۗ وَنَبْلُوكُم بِٱلشَّرِّ وَٱلْخَيْرِ فِتْنَةًۖ وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ ٣٥

Her nefis ölümü tadacak ve sizi bir imtihan olarak şer ve hayr ile mübtelâ kılacağız, hepiniz de nihayet bize irca olunacaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا رَءَاكَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِن يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَٰذَا ٱلَّذِى يَذْكُرُ ءَالِهَتَكُمْ وَهُم بِذِكْرِ ٱلرَّحْمَٰنِ هُمْ كَٰفِرُونَ ٣٦

O küfredenler seni gördükleri vakit de seni alaya tutuyorlar, bu mu ilâhlarınızı anıp duran diyorlar, halbuki onlar hep rahmânın zikrine küfrediyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu