بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

كُلُواْ وَٱرْعَوْاْ أَنْعَٰمَكُمْۗ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّأُوْلِى ٱلنُّهَىٰ ٥٤

Hem yiyiniz hem hayvanlarınızı güdünüz, her halde bunda ülinnühâ için çok âyetler var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مِنْهَا خَلَقْنَٰكُمْ وَفِيهَا نُعِيدُكُمْ وَمِنْهَا نُخْرِجُكُمْ تَارَةً أُخْرَىٰ ٥٥

Sizi o arzdan yarattık, yine sizi ona iade edeceğiz hem de ondan sizi diğer bir defa daha çıkaracağız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدْ أَرَيْنَٰهُ ءَايَٰتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَىٰ ٥٦

Kasem olsun biz, ona âyetlerimizin hepsini gösterdik, öyle iken o yine yalan dedi dayattı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ أَجِئْتَنَا لِتُخْرِجَنَا مِنْ أَرْضِنَا بِسِحْرِكَ يَٰمُوسَىٰ ٥٧

Sen, dedi: sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin bize ya Musâ!

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَنَأْتِيَنَّكَ بِسِحْرٍ مِّثْلِهِۦ فَٱجْعَلْ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ مَوْعِدًا لَّا نُخْلِفُهُۥ نَحْنُ وَلَآ أَنتَ مَكَانًا سُوًى ٥٨

O halde bilmiş ol ki biz de onun gibi bir sihir sana yapacağız, şimdi sen, seninle aramızda bir mîad tayin et ki ne senin ne bizim hulf etmiyeceğimiz denk bir mahall olsun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ مَوْعِدُكُمْ يَوْمُ ٱلزِّينَةِ وَأَن يُحْشَرَ ٱلنَّاسُ ضُحًى ٥٩

Size mîad, dedi: ziynet günü ve nâsın toplanacağı kuşluk vakti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَتَوَلَّىٰ فِرْعَوْنُ فَجَمَعَ كَيْدَهُۥ ثُمَّ أَتَىٰ ٦٠

Bunun üzerine Firavun tedbire girişti, bütün hîlesini derdi topladı da sonra geldi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ لَهُم مُّوسَىٰ وَيْلَكُمْ لَا تَفْتَرُواْ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا فَيُسْحِتَكُم بِعَذَابٍۖ وَقَدْ خَابَ مَنِ ٱفْتَرَىٰ ٦١

Musâ onlara veyl sizlere, dedi: Allah’a yalanı iftira etmeyin sonra bir azâb ile kökünüzü keser, filhakika iftira eden hâib oldu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَتَنَٰزَعُوٓاْ أَمْرَهُم بَيْنَهُمْ وَأَسَرُّواْ ٱلنَّجْوَىٰ ٦٢

Şöyle ki: aralarında işlerine kavraştılar ve gizli fısıldaştılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُوٓاْ إِنْ هَٰذَٰنِ لَسَٰحِرَٰنِ يُرِيدَانِ أَن يُخْرِجَاكُم مِّنْ أَرْضِكُم بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ ٱلْمُثْلَىٰ ٦٣

Her halde dediler: bunlar iki sihirbaz, sizi yerinizden çıkarmak ve nümunei imtisal olan tariukatınızı gidermek istiyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَجْمِعُواْ كَيْدَكُمْ ثُمَّ ٱئْتُواْ صَفًّاۚ وَقَدْ أَفْلَحَ ٱلْيَوْمَ مَنِ ٱسْتَعْلَىٰ ٦٤

Siz de bütün hîlenize ittifak edin, sonra da saf halinde gelin, bu gün üstün gelen, muhakkak felâhı buldu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu