بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱذْهَبْ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ﴿٢٤

Git Firavun’a zira o pek azdı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Firavun'a git, doğrusu o, azmıştır.

— İbni Kesir

“Firavun’a git, çünkü o azmıştır.”

— Diyanet İşleri

«Fir'avna git. Çünkü o, hakıykaten azdı».

— Hasan Basri Çantay

Şimdi sen Firavun'a git. Çünkü o gerçekten azıttı.»

— Seyyid Kutub

قَالَ رَبِّ ٱشْرَحْ لِى صَدْرِى ﴿٢٥

Dedi: Ya Rab! benim göğsüme genişlik ver.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Dedi ki: Rabbım, göğsümü aç.

— İbni Kesir

Mûsâ, dedi ki: “Rabbim! Gönlüme ferahlık ver.”

— Diyanet İşleri

(Musa) dedi: «Rabbim, benim göğsüme genişlik ver».

— Hasan Basri Çantay

Musa dedi ki; «Ya Rabbi! Gönlümü genişlet.

— Seyyid Kutub

وَيَسِّرْ لِىٓ أَمْرِى ﴿٢٦

Ve bana işimi kolaylaştır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İşimi kolaylaştır.

— İbni Kesir

“İşimi bana kolaylaştır.”

— Diyanet İşleri

«İşimi kolayla».

— Hasan Basri Çantay

Görevimi kolaylaştır.

— Seyyid Kutub

وَٱحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِى ﴿٢٧

Ve dilimden ukdeyi çöz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Dilimden de düğümü çöz ki;

— İbni Kesir

(27-28) “Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.”

— Diyanet İşleri

«Dilimden de (şu) düğümü çöz ki»,

— Hasan Basri Çantay

Dilimin düğümünü çöz.

— Seyyid Kutub

يَفْقَهُواْ قَوْلِى ﴿٢٨

Sözümü iyi anlasınlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Sözümü iyi anlasınlar.

— İbni Kesir

(27-28) “Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.”

— Diyanet İşleri

«Sözümü iyi anlasınlar».

— Hasan Basri Çantay

Böylece söyleyeceklerimi anlayabilsinler.

— Seyyid Kutub

وَٱجْعَل لِّى وَزِيرًا مِّنْ أَهْلِى ﴿٢٩

Ve bana ehlimden bir vezir ver.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kendi ailemden bir vezir ver bana;

— İbni Kesir

“Bana ailemden birini yardımcı yap,”

— Diyanet İşleri

«Bana kendi ailemden bir de vezîr ver».

— Hasan Basri Çantay

Ailemden bana bir yardımcı armağan et.

— Seyyid Kutub

هَٰرُونَ أَخِى ﴿٣٠

Kardeşim Harun’u.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kardeşim Harun'u.

— İbni Kesir

“Kardeşim Hârûn’u.”

— Diyanet İşleri

«Biraderim Hâruunu».

— Hasan Basri Çantay

Kardeşim Harun'u yani.

— Seyyid Kutub

ٱشْدُدْ بِهِۦٓ أَزْرِى ﴿٣١

Onunla sırtımı pekit.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onunla destekle beni.

— İbni Kesir

“Onunla gücümü artır.”

— Diyanet İşleri

«Onunla sırtımı kuvvetlendir».

— Hasan Basri Çantay

Ona arkamı dayayıp güç kazanmamı sağla.

— Seyyid Kutub

وَأَشْرِكْهُ فِىٓ أَمْرِى ﴿٣٢

Ve onu işimde şerik et.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onu işimizde ortak yap,

— İbni Kesir

“Onu işime ortak et.”

— Diyanet İşleri

«Onu işimde ortak kıl»,

— Hasan Basri Çantay

O'nu görevime ortak et.

— Seyyid Kutub

كَىْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا ﴿٣٣

Ki seni çok tesbih edelim.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ki seni daha çok tesbih edelim.

— İbni Kesir

“Seni çok tespih edelim diye”,

— Diyanet İşleri

«Tâki Seni çok tesbîh edelim».

— Hasan Basri Çantay

Böylece seni daha çok noksanlıklardan tenzih edelim.

— Seyyid Kutub

وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا ﴿٣٤

Ve çok zikreyleyelim.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve seni daha çok analım.

— İbni Kesir

“Seni çok zikredelim diye.”

— Diyanet İşleri

«Seni çok analım».

— Hasan Basri Çantay

Senin adını daha çok analım.

— Seyyid Kutub

AYARLAR