بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَكُلُّهُمۡ ءَاتِيهِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فَرۡدًا ٩٥

Ve hepsi kıyamet günü ona tek olarak gelecektir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hepsi kıyamet günü O'na tek olarak gelecektir.

– İbni Kesir

Onlar(ın her biri) kıyamet günü O’na tek başına gelecektir.

– Diyanet İşleri

Onların her biri kıyamet günü Ona tek başına gelecekdir.

– Hasan Basri Çantay

Kıyamet günü hepsi O'nun huzuruna teker teker geleceklerdir.

– Seyyid Kutub

إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ سَيَجۡعَلُ لَهُمُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وُدّٗا ٩٦

İman edip salih işler yapanlar muhakkak, rahman onlar için bir meveddet (bir sevgi) verecek gönüllere sevdirecektir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenleri, Rahman sevgili kılacaktır.

– İbni Kesir

İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır.

– Diyanet İşleri

Hakıykat îman edib de iyi iyi işler yapanlar (yok mu?) çok esirgeyici (Allah) onlar için (gönüllerde) bir sevgi verecekdir.

– Hasan Basri Çantay

İman edip iyi ameller işleyenlere gelince Allah, onlara sevgi armağan edecektir.

– Seyyid Kutub

فَإِنَّمَا يَسَّرۡنَٰهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ ٱلۡمُتَّقِينَ وَتُنذِرَ بِهِۦ قَوۡمٗا لُّدّٗا ٩٧

Sırf o Kur'an’ı senin lisanınla şunun için müyesser kıldık ki onunla müttekîleri müjdeliyesin inad edenleri de inzar edesin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte Biz; bunu muttakilere müjdeleyesin ve inatçı bir kavmi uyarasın diye senin dilinde indirerek kolaylaştırdık.

– İbni Kesir

Ey Muhammed! Biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanları Kur’an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.

– Diyanet İşleri

İşte biz onu (Kur'ânı) ancak onunla takva saahiblerini müjdeleyesin, (baatılda) mücâdele ve inâd edenleri korkutasın diye senin dilinle (indirerek) kolaylaşdırdık.

– Hasan Basri Çantay

Ey Muhammed, kötülükten sakınanları müjdeleyesin ve inatçılar güruhunu uyarasın diye biz bu Kur'an'ı ana dilinde indirerek onu kolay anlamanı sağladık.

– Seyyid Kutub

وَكَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّن قَرۡنٍ هَلۡ تُحِسُّ مِنۡهُم مِّنۡ أَحَدٍ أَوۡ تَسۡمَعُ لَهُمۡ رِكۡزَۢا ٩٨

Hem onlardan evvel nice karn helâk ettik, hiç onlardan birini hissediyor musun, yâhud gizli bir seslerini işitiyor musun?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Şimdi onlardan hiç bir varlık emaresi hissediyor veya bir ses işitiyor musun?

– İbni Kesir

Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Onlardan hiçbirini hissediyor yahut onların bir fısıltısını olsun işitiyor musun?

– Diyanet İşleri

Biz onlardan evvel nice asırlar (halkını) helak etdik. (Şimdi) bunlardan hiç birini hissediyor (görüyor), yahud gizli bir sesini bile işidiyor musun?

– Hasan Basri Çantay

Biz bu inatçılardan önce nice kuşakları yokettik. Şimdi onların hiçbirini ortalıkta görüyor musun, yada onlardan kaynaklanan en zayıf bir ses kulağına geliyor mu?

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu