بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَّا يَمْلِكُونَ ٱلشَّفَٰعَةَ إِلَّا مَنِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحْمَٰنِ عَهْدًا ٨٧

Rahmân’ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır.

– Diyanet İşleri

وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱلرَّحْمَٰنُ وَلَدًا ٨٨

Onlar, “Rahmân, bir çocuk edindi” dediler.

– Diyanet İşleri

لَّقَدْ جِئْتُمْ شَيْـًٔا إِدًّا ٨٩

Andolsun, siz çok çirkin bir şey ortaya attınız.

– Diyanet İşleri

تَكَادُ ٱلسَّمَٰوَٰتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنشَقُّ ٱلْأَرْضُ وَتَخِرُّ ٱلْجِبَالُ هَدًّا ٩٠

(90-91) Rahman’a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir!

– Diyanet İşleri

أَن دَعَوْاْ لِلرَّحْمَٰنِ وَلَدًا ٩١

(90-91) Rahman’a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir!

– Diyanet İşleri

وَمَا يَنۢبَغِى لِلرَّحْمَٰنِ أَن يَتَّخِذَ وَلَدًا ٩٢

Hâlbuki Rahmân’a bir çocuk edinmek yakışmaz.

– Diyanet İşleri

إِن كُلُّ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ إِلَّآ ءَاتِى ٱلرَّحْمَٰنِ عَبْدًا ٩٣

Göklerdeki ve yerdeki herkes Rahman’a kul olarak gelecektir.

– Diyanet İşleri

لَّقَدْ أَحْصَىٰهُمْ وَعَدَّهُمْ عَدًّا ٩٤

Andolsun, Allah onları ilmiyle kuşatmış ve tek tek saymıştır.

– Diyanet İşleri

وَكُلُّهُمْ ءَاتِيهِ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ فَرْدًا ٩٥

Onlar(ın her biri) kıyamet günü O’na tek başına gelecektir.

– Diyanet İşleri

إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ سَيَجْعَلُ لَهُمُ ٱلرَّحْمَٰنُ وُدًّا ٩٦

İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır.

– Diyanet İşleri

فَإِنَّمَا يَسَّرْنَٰهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ ٱلْمُتَّقِينَ وَتُنذِرَ بِهِۦ قَوْمًا لُّدًّا ٩٧

Ey Muhammed! Biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanları Kur’an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu