بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَوَرَبِّكَ لَنَحْشُرَنَّهُمْ وَٱلشَّيَٰطِينَ ثُمَّ لَنُحْضِرَنَّهُمْ حَوْلَ جَهَنَّمَ جِثِيًّا ٦٨

Rabb'inin yüceliği hakkı için, onları peşlerinden gittikleri şeytanları ile birlikte biraraya getireceğiz, sonra da dizüstü çöktürerek cehennemin çevresinde toplayacağız.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ لَنَنزِعَنَّ مِن كُلِّ شِيعَةٍ أَيُّهُمْ أَشَدُّ عَلَى ٱلرَّحْمَٰنِ عِتِيًّا ٦٩

Sonra her grubun, rahmeti bol olan Allah'a baş kaldıran en azılı ele başlarını ayıracağız.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ لَنَحْنُ أَعْلَمُ بِٱلَّذِينَ هُمْ أَوْلَىٰ بِهَا صِلِيًّا ٧٠

Sonra biz onların hangilerinin öncelikle cehenneme girmeleri gerektiğini, kuşkusuz, herkesten iyi biliriz.

– Seyyid Kutub

وَإِن مِّنكُمْ إِلَّا وَارِدُهَاۚ كَانَ عَلَىٰ رَبِّكَ حَتْمًا مَّقْضِيًّا ٧١

Aranızda cehenneme uğramayacak hiç kimse kalmayacaktır. Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ نُنَجِّى ٱلَّذِينَ ٱتَّقَواْ وَّنَذَرُ ٱلظَّٰلِمِينَ فِيهَا جِثِيًّا ٧٢

Sonra sakınanları kurtararak zalimleri, dizüstü çökmüş durumda orada bırakırız.

– Seyyid Kutub

وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتُنَا بَيِّنَٰتٍ قَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَىُّ ٱلْفَرِيقَيْنِ خَيْرٌ مَّقَامًا وَأَحْسَنُ نَدِيًّا ٧٣

Açık ayetlerimiz okunduğu zaman kâfirler, mü'minlere «Hangimizin sosyal konumu daha üstün, hangimizin itibarı daha yüksektir» derler.

– Seyyid Kutub

وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هُمْ أَحْسَنُ أَثَٰثًا وَرِءْيًا ٧٤

Oysa biz eski dönemlerde onlardan daha varlıklı ve daha gösterişli nice kuşakları yokettik.

– Seyyid Kutub

قُلْ مَن كَانَ فِى ٱلضَّلَٰلَةِ فَلْيَمْدُدْ لَهُ ٱلرَّحْمَٰنُ مَدًّاۚ حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوْاْ مَا يُوعَدُونَ إِمَّا ٱلْعَذَابَ وَإِمَّا ٱلسَّاعَةَ فَسَيَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ شَرٌّ مَّكَانًا وَأَضْعَفُ جُندًا ٧٥

Onlara de ki; «rahmeti bol olan Allah sapık yolda olanlara ne kadar geniş maddi imkân verirse versin, sonunda tehdit edildikleri somut azab ile ya da kıyamet günü ile yüzyüze geldiklerinde nasıl olsa kimin sosyal konumunun daha düşük ve kimin askeri gücünün daha zayıf olduğunu öğreneceklerdir.»

– Seyyid Kutub

وَيَزِيدُ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ٱهْتَدَوْاْ هُدًىۗ وَٱلْبَٰقِيَٰتُ ٱلصَّٰلِحَٰتُ خَيْرٌ عِندَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ مَّرَدًّا ٧٦

Allah doğru yolda olanların sapmazlıklarını pekiştirir. Kalıcı iyi ameller, Rabb'in katında daha iyi ödül kazandırıcı ve daha mutlu akıbete erdiricidirler.

– Seyyid Kutub

أَفَرَءَيْتَ ٱلَّذِى كَفَرَ بِـَٔايَٰتِنَا وَقَالَ لَأُوتَيَنَّ مَالًا وَوَلَدًا ٧٧

Ey Muhammed, şu ayetlerimizi inkâr eden ve «Bana kesinlikle mal ve evlat verilecek» diyen adamı gördün mü?

– Seyyid Kutub

أَطَّلَعَ ٱلْغَيْبَ أَمِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحْمَٰنِ عَهْدًا ٧٨

Gaybın bilgisi mi önüne açıldı, yoksa rahmeti bol olan Allah'dan kesin söz mü aldı?

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu