بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

تَبَّتۡ يَدَآ أَبِي لَهَبٖ وَتَبَّ ١

«Ebû Leheb» in iki eli kurusun. (Kendisi de) kurudu (helak oldu ya).

– Hasan Basri Çantay

مَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُ مَالُهُۥ وَمَا كَسَبَ ٢

Ona ne malı, ne kazandığı fâide vermedi.

– Hasan Basri Çantay

سَيَصۡلَىٰ نَارٗا ذَاتَ لَهَبٖ ٣

Alevli bir ateşe girecek o.

– Hasan Basri Çantay

وَٱمۡرَأَتُهُۥ حَمَّالَةَ ٱلۡحَطَبِ ٤

Karısı da. (Hem) odun hammalı olarak!

– Hasan Basri Çantay

فِي جِيدِهَا حَبۡلٞ مِّن مَّسَدِۭ ٥

(Karısının) boynunda bükülmüş bir ip de olduğu halde.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu