بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَٰزِينُهُۥ ﴿٨

Fakat mizanları hafif gelen kimse.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ama kimin de tartıları hafif gelirse;

— İbni Kesir

Ama kimin de tartıları hafif gelirse,

— Diyanet İşleri

Amma kimin de tartıları hafif gelirse,

— Hasan Basri Çantay

Kimin tartıları hafif gelirse,

— Seyyid Kutub

فَأُمُّهُۥ هَاوِيَةٌ ﴿٩

O vakit onun anası haviyedir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Artık onun da durağı Haviye'dir.

— İbni Kesir

İşte onun anası (varacağı yer) Hâviye’dir.

— Diyanet İşleri

artık onun anası «Hâviye» (uçurum) dur.

— Hasan Basri Çantay

Onların yeri, (haviye) çukurdur,

— Seyyid Kutub

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا هِيَهْ ﴿١٠

Ve bildin mi haviye nedir?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onun ne olduğunu bilir misin sen?

— İbni Kesir

Sen Hâviye’nin ne olduğunu ne bileceksin?

— Diyanet İşleri

Onun mâhiyyetini sana bildiren nedir?

— Hasan Basri Çantay

Onun ne olduğunu sen nereden bileceksin?

— Seyyid Kutub

نَارٌ حَامِيَةٌۢ ﴿١١

Kızışmış bir ateş.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kızgın bir ateştir.

— İbni Kesir

O, kızgın bir ateştir.

— Diyanet İşleri

(O), haraareti çetin bir ateşdir.

— Hasan Basri Çantay

O kızgın bir ateştir.

— Seyyid Kutub

AYARLAR