043 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَذَرۡهُمۡ يَخُوضُواْ وَيَلۡعَبُواْ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوۡمَهُمُ ٱلَّذِي يُوعَدُونَ ٨٣

Şimdi bırak onları dalsınlar, oynayadursunlar tâ vaad olundukları günlerine çatasıya kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَهُوَ ٱلَّذِي فِي ٱلسَّمَآءِ إِلَٰهٞ وَفِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَٰهٞۚ وَهُوَ ٱلۡحَكِيمُ ٱلۡعَلِيمُ ٨٤

Hem O O’dur ki gökte de ilâh yerde de ilâhtır ve Hakîm O’dur, Alîm O.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَتَبَارَكَ ٱلَّذِي لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَعِندَهُۥ عِلۡمُ ٱلسَّاعَةِ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ ٨٥

Ve ne yücedir O ki göklerin yerin ve bütün aralarındakilerin mülkü O’nun, Sâʿat’e ilim de O’nun nezdindedir ve hep döndürülüp O’na götürüleceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا يَمۡلِكُ ٱلَّذِينَ يَدۡعُونَ مِن دُونِهِ ٱلشَّفَٰعَةَ إِلَّا مَن شَهِدَ بِٱلۡحَقِّ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ ٨٦

O’ndan başka yalvarıp durdukları şeyler şefaat de edemezler, ancak bilerek hakka şehadet eden kimseler müstesnâ.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَهُمۡ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۖ فَأَنَّىٰ يُؤۡفَكُونَ ٨٧

Celâlim hakkı için sorsan onlara, kendilerini kim yarattı? “Elbette Allah” derler, o hâlde nasıl çevrilirler?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقِيلِهِۦ يَٰرَبِّ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ قَوۡمٞ لَّا يُؤۡمِنُونَ ٨٨

Onun “yâ Rab!” demesi hakkı için her hâlde onlar imana gelmez bir kavimdirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱصۡفَحۡ عَنۡهُمۡ وَقُلۡ سَلَٰمٞۚ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ ٨٩

Şimdi sen onlardan sarf-ı nazar et de “selâm” de, artık ileride bileceklerdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu